Olumsuzluklar

Boykotlar

Ülkelerin çeşitli protestolarını göstermek için Olimpiyatlara katılmayı boykot etmesi oyunları özellikle Soğuk Savaş döneminde oldukça etkilemiştir. Boykotların oyunların gücüne en büyük etkisi ise 1980 ve 1984'de peşpeşe yapılan Moskova ve Los Angeles'deki oyunlarda görülmüştür. 1979 yılında Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesini protesto eden ve ABD'nin başını çektiği 64 ülke Moskova'yı protesto etti. Oyunlara sadece 80 takım katıldı.

Dört sene sonra bu defa ABD'de yapılan olimpiyatları Doğu Bloku ülkeleri boykot etti. SSCB'nin önderliğinde aralarında Doğu Almanya ve Küba'nın bulunduğu 13 ülke olimpiyatlara katılmadı.

Ancak olimpiyatlar tarihinde ilk boykot 1956 yılında Hollanda, İspanya ve İsviçre tarafından Macaristan'daki ihtilali protesto için yapıldı. Bunun yanında Kamboçya, Mısır, Irak ve Lübnan, Süveyş Bunalımı (Savaşı) olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı'nın protesto için bu olimpiyatlara katılmadı.

1968 ve 1972'de pek çok Afrikalı ülke Yeni Zelanda, Zimbabwe (Rodezya) ve Güney Afrika'nın Olimpiyatlara katılması engellenmesi nedeniyle IOC'nin karar almasını istemiş ve boykotla tehdit etmişlerdir. Son olarak 1976 Montreal Olimpiyatları'na Yeni Zelanda Rugby takımının ırkçı yönetimi nedeniyle sportif ambargo uygulanan Güney Afrika Cumhuriyeti'nde bir turnuvaya katıldıktan sonra olimpiyatlara kabul edilmesini protesto etmek için bu oyunlara katılmamıştır. 22 ülke oyunları boykot etmiştir.

1988'de Kuzey Kore Seul'deki (Güney Kore) oyunlara katılmadı. Bu oyunlara Küba, Etiyopya ve Nikaragua da katılmadı.

1972 Münih Olimpiyatları'nda, oyunlar tarihinin ilk ve en önemli terör olayı gerçekleşmiştir. Kara Eylül örgütüne bağlı Filistin'li 8 terörist İsrail adına yarışan 11 sporcuyu esir almıştır. İki sporcuyu hemen öldüren teröristler diğer 9 sporcuyla beraber Almanya'yı terk etmek üzere havaalanına geldiklerinde Alman güvenlik güçlerinin operasyon hazırlığında olduğunu farketmiş, 9 sporcuyu öldürüp çatışmaya girmişlerdir. Toplam 18 saat süren olayda 11 sporcunun yanı sıra bir Alman polis ve 5 terörist de ölmüştür.


Yine 1972 Olimpiyatları'nda kapanışın yapılacağı 11 Eylül günü Stuttgart'tan bir uçak kaçırıldığı ve teröristlerin törene bomba atacağı haber alındı. Yetkililer kaçırılan uçağı iki adet savaş uçağı ile takip ettiklerini ve ve Münih'e yaklaşması halinde düşüreceklerini açıklamıştı. Ancak bir süre sonra takip edilen uçağın başka bir sivil uçak olduğu ortaya çıktı. Kaçırılan uçak ise bir daha bulunamadı. Yıllardır bu olayla ilgili bazı konular hâlâ açıklığa kavuşmamıştır.


1996 Atlanta Olimpiyatları'nda Olimpiyat Parkı'nda bir bomba patladı. Patlama sonucu bir seyirci öldü ve 100'den fazla kişi yaralandı. Melih Uzunyol adlı TRT kameramanı ise olayı çekmek üzere koşarken kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Soruşturmaların sonucunda bombayı Eric Robert Rudolph adlı bir ABD vatandaşının koyduğu ortaya çıktı.



Doping Skandalları


Olimpiyatların ruhuna en çok zarar veren etkenlerin başında son yıllarda kullanımı gittikçe artan doping etkisi olan ilaç kullanımı gelmektedir. Özellikle 2004 Atina Olimpiyatları'nda başta halter gibi güce dayalı sporlar olmak üzere pek çok doping vakası ile karşılaşıldı ve alınmış pek çok madalya iade edildi. Aslında ilk olimpiyatlarda doping etkili ilaç kullanımı yasak değildi. Hatta 1904 Yaz Olimpiyatları'nda maratonu kazanan Thomas Hickss'e yarış içinde dahi antrenörü tarafından güçlendirici ilaçlar verildi. Ancak zaman içinde bunun spor ruhuna aykırı olması ve ileri safhalarda sağlık problemleri yaratması sebebiyle yasaklanması söz konusu oldu. İlk olarak 1956 Melbourn'da konu gündeme geldi.

Olimpiyat tarihinin dopinglerle ilgili en dramatik olayı ise 1960 Yaz Olimpiyatların'da gerçekleşti. Danimarkalı bisikletçi Knut Enemark Jensen yarış sırasında bisiklettten düşerek öldü. Daha sonra ölümünün kullandığı dopingli ilaçlardan kaynaklandığı ortaya çıktı. Bu olay üzerine 1963 yılında Avrupa Komisyonu'nda doping konusu ele alındı ve ilk kontroller yetersiz de olsa, 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda yapılmaya başladı.

Ancak pek çok spor federasyonun koyduğu dopingli sporcuya men cezasını uygulama kararını IOC ilk olarak 1967'de verdi. Ve Olimpiyatlar tarihinde ilk doping testi pozitif çıkan sporcu 1968 yılında İsveçli atlet Hans-Gunnar Liljenwall oldu. Sporcu kazandığı bronz madalyayı alkol kullanımı nedeniyle kaybetmiş oldu.

Olimpiyatların en bilinen doping olayı ise 100 metre yarışında 1988 Yaz Olimpiyatları'nda ortaya çıktı. Kanadalı sprinter Ben Johnson yarışı rekor kırarak kazanmış ve bu oyunların belki de en önemli madalyalarından birini kazanmıştı. Ancak doping testleri sonucu pozitif çıkınca madalyayı iade etmek zorunda kaldı ve 2 yıl men cezası aldı.

Son yıllarda oldukça artan dopingli ilaç kullanımı ile uluslararası Anti Doping Kurumu (WADA) kuruldu ve denetimler oldukça sıklaştırıldı. Ben Johnson olayında olduğu gibi madalyanın verilip sonra alınması ve doping kullanmayan sporcuların hakkı olan dereceyi o sahada alamaması oldukça tartışıldı. Bu yüzden artık sporcular oyunlara katılmadan önce, hatta kendi ülkelerindeki baskınlar ile, testler yaparak dopingi önlemeye ve ilaç kullanan sporcuların oyunlara katılması engellenmeye çalışılıyor.


Olimpik sporlar


Yaz Olimpiyatları programında 26 spor dalında 20 farklı disiplin ve 300'e yakın yarış bulunmaktadır. Örneğin güreş'te iki disiplin vardır: Grekoromen ve serbest stil. Kış Olimpiyatları'nda ise 15 spor bulunmaktadır. Olimpiyat Oyunları'ndaki tüm sporlar Dünyada yaygın olan sporlardır. Örneğin ABD'de yaygın olan beyzbol olimpiyat programına dahil değildir. Çünkü bir olimpik sporun en az 25 ülkede oynanıyor olması gerekmektedir.


Sporcular


Sporcunun Olimpiyatlarda yarışabilmesinin ilk şartı "Olimpik liyakat"a sahip olmasıdır. Olimpik liyakat kurallarının tespiti farklı sporlara göre değiştiğinden ve zor olduğundan bu yetki Uluslararası Spor Federasyonları'na bırakıldı. Bir sporcunun olimpik liyakata sahip olup olmadığını ülkenin Ulusal Olimpiyat Komitesi ve Ulusal Spor Federasyonu belirler. Sportif yeterlilik yanında sporculardan ahlaki liyakata sahip olması da beklenir: Fair play kurallarına saygı göstermek, Doping testlerine katılmayı kabul etmek ve yasaklı maddeleri kullanmamak gibi.