Işık’ın araştırmaya dayanarak verdiği bilgiler şöyle: “Madde ve alkol bağımlısı kadınların yüzde 61’i arkadaş, yüzde 20’si ise eş veya sevgili kurbanı oluyor. Göçmenler arasında maddeyle ilk temas 10-12 yaş arasında gerçekleşiyor. Bağımlı kadınların yüzde 40’ı 25-34 yaş aralığında bulunuyor. Bağımlı kadınların yüzde 63’ü intihar girişiminde bulunurken, yüzde 32’si hukuki sorunlar yaşıyor. Göçün ilk aşamalarında alkol ve madde kullanımı yaygın değil. Ancak artan sosyal zorluklarla birlikte madde ve alkol kullanımı artışa geçiyor. Özellikle kadınlarda anti-anksiyete ve anti-depresan kullanımı önemli ölçüde yüksek. Göçmen nüfus içinde alkol kullanımı çok yaygın. Göçmen bekar erkekler, madde ve alkol bağımlılığı açısından en yüksek risk grubu olarak karşımıza çıkıyor. Sosyo-ekonomik koşullar nedeniyle okula gidemeyen çocuklar, bağımlılığa açık hale geliyor. Bu durum, erken önleme politikalarını bir zorunluluk haline getiriyor.”

Ürküten rakamlar
Yeşilay tarafından açıklanan küresel bağımlılık rakamları ise şöyle; “Birleşmiş Milletler’in Dünya Uyuşturucu Raporu verilerine göre, yerkürede uyuşturucu kullananların sayısı 31 milyon kişi. Bu rakam 2016’da 29.5 milyondu. Türkiye’de de maalesef dünyadaki gibi yükselen bir tablo söz konusu. Tütün ürününü ilk kez deneme yaşı maalesef 17.8 olarak kayda geçti. 15-64 yaş grubunda yaşam boyu uyuşturucu kullanım sıklığı yüzde 3.1. En az bir kez uyuşturucu kullanmış olanların 3’te birinden fazlası 15-24 yaş grubu gençlerden oluşuyor.”


Devami...