Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Tolga Sütlü’nün, kansere karşı vücuttaki ‘doğal öldürücü hücre’ denilen NK hücrelerini genetik olarak modifiye ederek sadece kanser hücrelerine saldıracak hale gelmesini sağlayacak projesi, TÜBİTAK desteği aldı. Projeyi Uludağ Üniversitesi’yle yürüteceklerini söyleyen Dr. Sütlü, “Bunu daha ileri götürüp insanlarda gerçekten çalışıp çalışmadığını göstermek gerekiyor. Bu nedenle evet umut vaat ediyor ama göreceğiz” dedi.
Genetik değiştirme
NK teknolojisini, Nova Southeastern University’den Dr. Adil Doğanay Duru ve Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Batu Erman ile geliştirdiklerini belirten Dr. Sütlü, şunları söyledi: “Deri kanseri (melanom) hastalarının kanındaki NK hücrelerini alıp laboratuvarda genetik olarak değiştirerek, aynı hastada tümör hücrelerini yok edip etmeyeceğini inceleyeceğiz. Üç senelik bir çalışmada olumlu sonuçlar alırsak Sağlık Bakanlığı’nın kapısını çalarak izin isteyeceğiz” dedi.
3’e katlayabilir
Geliştirilmeye çalışılan tüm bu tedavilerin, bağışıklık sistemi hücrelerinin tümör hücrelerini hedefleyerek sağlıklı dokulara zarar vermeden sadece kanserli hücreleri öldürmesini sağlamak olduğunu vurgulayan Dr. Sütlü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu yapabilmek için geliştirilen bir çok genetik modifikasyon teknolojisi var. Şu anda CAR-T hücreleri bu teknolojiler arasında klinik olarak uygulanmaya başlanmış olan ilk örnek. Ama, CAR-T teknolojisiyle hücrenin yüzeyinde değil de içerisinde kalan proteinlere ulaşmamıza imkân yok. Bizim geliştirdiğimiz TCR-NK teknolojisiyle ise bu hücre içi proteinlerin sorunsuz hedeflenmesi mümkün hale geliyor. Henüz hastalar üzerinde denenmediği için CAR-T hücrelerine kıyasla etkisinin daha yüksek veya yan etkisinin daha düşük olacağını iddia edemeyiz ama CAR-T hücrelerinin ulaşamadığı 4’te 3’lük kısma da erişebildiği için var olan tedavi seçeneklerini 3’e katlayacağını söyleyebiliriz.”
‘En büyük engel maddi zorluklar’
Dr. Tolga Sütlü, TCR-NK teknolojisinin hastalar üzerinde uygulanmasının düşünülebilmesi için en az üç yıl gerekli olduğunun altını çizerken,“Alacağımız sonuçlar olumlu olursa ancak o zaman bu tedavi yöntemini hastalar üzerinde uygulamayı konuşmaya başlayabiliriz. Ama bu teknolojiyle CAR-T hücrelerinin erişemediği büyük bir alana erişilebildiği için oldukça ümit verici” dedi. Benzer çalışmaları diğer kanser türleri için de başlatmayı istediklerini söyleyen Dr. Sütlü, “En büyük engel maddi zorluklar. Bu tip tedaviler, kutulanmış ilaç şeklinde yurt dışından ithal edilemediği ve her hasta için özel olarak üretilmek zorunda olduğu için şu anda gerekli yatırımı yapıp bu teknolojileri geliştiremezsek, ileride sadece yurt dışından satın alarak ulaşmamız da zor olacaktır” diye konuştu.
Ödüllü bilim insanı
Çalışmalarını Boğaziçi Üniversitesi’nde sürdüren Dr. Sütlü, 2017’de Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanları Ödül Programı (BAGEP) ödülü, 2019’da ise Junior Chamber International tarafından verilen ‘Ten Outstanding Young Persons’ ödüllerinde ‘Tıbbi Yenilikler ve Buluşlar’ kategorisinde
Türkiye birinciliği ödüllerinin sahibi.


Devami...