Türkiye genelinde 17 il, 80 ilçe, 512 köyde 100 bine yakın binanın fay hattı üzerinde olduğunu belirten Alan, “Fay hatlarının yanı sıra heyelan kütleleri, sel yataklarındakilerle birlikte bu sayı 300 bin civarında. Bu binaların güçlendirilmesi teknik olarak mümkün değil, ne kadar kazık çakarsanız çakın depremde, heyelanda ayakta kalamaz, yıkılır, insanlar ölür” diye konuştu.
‘Can güvenliğini riske atmak’
Alan, bir grup gazeteciyle yaptığı sohbet toplantısında TBMM’ye sunulan “Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi”ni değerlendirdi. Teklifin 17. maddesiyle, afet riski altındaki alanlarda bulunan ve İmar Barışıyla yapı kayıt belgesi alan konut ve iş yerlerine “güçlendirme” hakkı verileceğini kaydeden Alan, “Teknik olarak afet alanlarında güçlendirme yapmak mümkün değilken buna izin verdiğinizde insanlar güvenli konutlarda oturduklarını zannederler. Oysa teknik olarak bu tür yerlerde güçlendirme mümkün değildir. Bunu yapmak hem insanların can güvenliğini riske atmaktır hem de ülke kaynaklarını israf etmektir. Bunun yerine afet bölgelerindeki yapılar hızla boşaltılıp, dönüşüm sağlanmalı. Buralar da yeşil alan olarak düzenlenmelidir” ifadelerini kullandı.
‘Güçlendirme kararı hata’
Bu maddenin teklif metinden çıkarılması gerektiğini vurgulayan Alan şunları söyledi: “Bolu kent merkezinde 936 bina doğrudan fayın üzerinde. Türkiye genelinde 17 il, 80 ilçe, 512 köyde 100 bin civarında bina fay hattı üzerinde. Heyelan kütleleri, sel yatakları, çığ ve kaya düşme tehlikesi olan yerdekilerle birlikte sayı 300 bine ulaşıyor. Bu binaların güçlendirilmesi teknik olarak mümkün değil, ne kadar kazık çakarsanız çakın depremde, heyelanda yıkılır, insanlar ölür. Güçlendirme kararı büyük hata.”


Devami...