Bugüne kadar karşılaştığı hastalar ve hasta yakınlarının, sıklıkla sorduğu soruları da derleyen Pehlivan, “Kanser yapan ya da kanserden koruyana ilişkin sihirli bir reçetemiz ya da sihirli bir ilacımız yok. Ancak korkulacak bir hastalık olmaktan çıktığı kesin. Her şeye rağmen bu hastalığa yeniliyor olmamızın en önemli nedeni, kansere yol açan alışkanlıklarımız, umursamazlık ve adını duyar duymaz kabullendiğimiz sorgusuz çaresizlik” ifadelerine yer verdi.
Bu belirtilere dikkat
Prof. Dr. Pehlivan kanser vakalarında özellikle erken teşhisin hayat kurtardığını belirterek, iştahsızlık, kilo kaybı, vücudun herhangi bir yerinde beze ve şişkinlik, ele gelen kitle, ciltte değişiklik, göz çevresinde şişlik ve çift görme, geçmeyen yüksek ateş, artan yorgunluk, yutkunmada güçlük, ses kısıklığı, idrarda kanama gibi belirtilerde mutlaka doktora görünmek gerektiğini vurguluyor. Özellikle ailede birçok bireyde aynı tür kanserin görülmesi, daha genç yaşta ortaya çıkması gibi durumlarda da genetik testlere başvurulabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Pehlivan, kitapta kansere neden olabilecek etkenlerden de bahsediyor.
Kitapta başta meme, cilt, akciğer, prostat, pankreas kanseri gibi çok sayıda kanser türü hakkında detaylı bilgiler veren Prof. Dr. Pehlivan kadınların kendi memelerini kontrol etmelerini, bir değişiklik fark ettiklerinde uzmana gitmelerini öğütlüyor. Pehlivan, cilt kanserinde de insanların mutlaka kendi kendilerini kontrol etmelerini tavsiye ediyor. Ciltte oluşan ben, iyileşmeyen yara, kırmızılık, hassasiyet, yeni gelişen şişlik, vücuttaki benlerde değişikleri gözlemlemenin önemini anlatan Pehlivan, kanser vakalarında risk gruplarını da tek tek anlatıyor.
Bağışıklığa özen
Kitapta bağışıklık sisteminin zayıfladığını gösteren belirtiler, ‘sürekli yorgunluk, halsizlik, sık sık grip nezle olmak ve cildin hassaslaşması’ olarak anlatılırken, Prof. Dr. Pehlivan şu önerilerde bulunuyor;
“Genel olarak ilk refleksimiz vitamin takviyeleri almaktır ancak yeterli ve dengeli beslenmeye çalışmak yapmamız gerekenlerin başında yer alıyor. Dinlenme, yeterli uykunun ve egzersiz sorunlarımızı büyük ölçüde çözebileceği unutulmamalı. Yeterli uyku ve egzersiz, hormonların düzgün salınımını sağlayıp koruyucu olacaktır.”
Alternatif uyarısı
Kitabında kanser tedavisinde hastaların yüzde 50-60’ının radyoterapi ve kemoterapilerinin yanı sıra değişik bitki ve besinler kullandığını belirtirten Prof. Dr. Pehlivan, “Tedavi sırasında kullandığımız bitkisel ilaçlar bağışıklık sistemimizi baskılayabilir. Kullanılan kemoterapi ilaçları ile etkileşerek onların performansını artırabilir ya da yavaşlatabilir. Kan değerlerini baskılayabilir, karaciğer enzimlerini yükseltebilir. Onkologla işbirliğinden uzak duran, etkisi kanıtsız, riskleri kanıtlı tedaviyi öneren, fiyatı yararından fazla tedavilerden uzak durun.”


Devami...