İstanbul’da binlerce yıllık geçmişe sahip sütun ve simge taşların envanteri sayılacak çalışma, İBB Kültür A.Ş Yayınları tarafından, “İstanbul’un Simge Taşları” başlıklı eserde bir araya getirildi. Kitabın önsözünde “İstanbul’un bir özelliği de, çeşitli anlamlar yüklenmiş, efsaneler ve efsunlar katılmış simge taşlarıdır. Bu simge taşlar, İstanbul’un alametifarikalarındandır” ifadelerine yer verildi. Kitap İstanbul’un en eski sütunu olarak kabul edilen Rumeli Feneri’ndeki iki bin yıllık Pompei Sütunu’nun başına gelenlere ilişkin de bilgiler içeriyor. Kitapta denizcilere yol gösteren ve paganların ibadetgah olarak kullandığı tarihi sütunun başlık diye tanımlanan parçalarının bir süre önce çalındığı belirtiliyor.




Kitapta; Roma, Bizans ve Osmanlı döneminde inşa edilen simge taş ve sütunların günümüzde ayakta kalanlarına da kapsamlı olarak ışık tutuluyor. İstanbul’un Simge Taşları başlıklı çalışmada özellikle Osmanlı padişahları tarafından yaptırılan nişan taşlarının içler acısı durumu araştırmacılar tarafından fotoğraflarıyla ortaya konuluyor. 19 akademisyen, araştırmacı, tarihçi ve yazar tarafından kaleme alıan çalışmada tarihi yarımada çevresinde inşa edilen, dikili, binek, sadaka, sembol, mezar ve nişan taşları detaylı olarak ele alınırken, Roma topraklarının merkeze uzaklığının hesaplandığı Million Taşı, Ayasofya’nın içindeki Terleyen Sütun, eski İstanbul’un tam ortasını işaret ettiği kabul edilen Üstüvani Taş gibi yapıların bilinmeyen hikâyeleri de yer alıyor. Kitabın ikinci bölümünde ise sanat tarihçisi, İstanbul 6 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürü olan Ahmet Hamdi Bulbül’ün binek taşlarının işlevi ve bulunduğu yerler anlatan yazısına yer veriliyor.




Devami...