Türkiye’de üniversite, belediye ve sivil toplum örgütü işbirliği ile kurulan ve İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilen Engelli Çocuk ve Ailelerine Destek Merkezi (EÇADEM), çalışmalarıyla yüzlerce engelli bireye ve yakınlarına ‘hayat’ verdi.
Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ayşe Ferda Ocakçı ve Doç. Dr. Ayfer Aydın’ın geliştirdiği proje, 2014 yılında Sarıyer Belediyesi’nin proje ortaklığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın finansal desteğiyle EÇADEM olarak hayata geçirildi. Merkezde, Sarıyer ilçesi sınırları içerisinde yaşayan zihinsel engelli çocuklara dönüşümlü olarak haftanın iki günü bakım ve terapi eğitimi veriliyor. Ama asıl amaç engelli çocuk sahibi olan ve hayatlarını onlara adayan annelerin iki gün de olsa kendilerine zaman ayırmalarını sağlamak.
Anneler 2 gün özgür
Projenin çıkış noktasının anneler olduğunu söyleyen EÇADEM Müdürü Güler Başaran çalışmalarını şöyle anlattı; “Zihinsel engelli çocukların anneleri zor durumda çünkü çocuklarının tüm bakımı onların üzerinde. Anneler kendilerini unutuyorlar, ailelerine varsa diğer çocuklarına bile zaman ayıramıyorlar. Tüm hayatı engelli çocuğu oluyor. Dışarıyla bağlantıları olmuyor sosyalleşmiyorlar. Hocalarımız da bu ihtiyacı gördükleri için projeyi oluşturdular ve hayata geçirdiler. Biz iki gün de olsa annelerin yükünü alıyoruz. Çocukları evlerinden servisle alıyoruz burada akşama kadar kalıyorlar. Bakımları tam olarak yapılıyor.
Burası bir bakım merkezi ama aynı zamanda onların sosyal gelişimlerini destekleme çalışmalarımız da var. Ritm, el sanatları, piyano, yoga, halk oyunları, drama ve spor eğitmenlerimiz var. Ailelere de psikolojik destek veriyoruz, onlar için de açtığımız programlar var. Yine engelli çocuklarımızın kardeşleri için çalışmalar yapıyoruz. Şu anda merkezimizde 70 öğrencimiz var, 98 çocuğa ulaştık. 360’dan fazla aile bireyine hizmet verdik”
Çaya gidiyorlar
Engelli çocuğu olan annelerin kendi çevrelerinde bile rahat edemediklerini, komşularıyla görüşemez hale geldiklerini anlatan Başaran, “Bu anneleri çocuklarından ötürü çaya bile çağırmayan komşuları vardı. Şimdi o komşular anneleri ‘izin günlerinde’ çaya çağırıyor, evlerine davet ediyor. Bu da annelerin sosyalleşmesini sağlıyor” dedi.
Başaran, bu çocukların kendilerini birey olarak hissetmelerinin önemli olduğunu vurgularken, “En önemli sorun ailelerinin yaşları ilerledikçe bu çocuklar ne olacak. Önemli olan bu çocukların istihdam edilmeleri” dedi.
‘GELİŞMELERİ GÖZLEMLEDİK’


Merkeze devam eden çocukların ciddi gelişmeler gösterdiğini dile getiren EÇADEM Müdürü Güler Başaran, şunları söyledi: “Toplumdan kopuk, sırtı insanlara dönük oturmayı tercih eden bir kızımız vardı. Beş senenin sonunda bu kızımız kendi başına merkeze gelebilen, annesine yardım eden, aldığı müzik eğitimiyle sahneye çıkıp gösteri yapan hale geldi. Yine aile ilişkileri kötü, annesine bile saldırganca tavırlar sergileyen bir engelli kızımız buraya başladıktan sonra sakinleşti, annesiyle şimdi çok mutlu.”
‘ARTIK KENDİMİZE DE VAKİT AYIRABİLİYORUZ’


Yarı otizmli ve mental geriliği olan Yasemin’i üç yaşından beni özel eğitimlere götüren anne Menekşe Özdemir, “Yasemin şu anda 32 yaşında. Beş yıldır buraya geliyor ve ikimize de çok iyi geliyor. O merkeze geldiğinde ben kendime zaman ayırıyorum, işlerimi hallediyorum. Çünkü onu kimseye bırakamıyordum. Vurma çimdik atma huyları vardı. Şimdi bunların hepsi geçti” dedi.
27 yaşında İrem Nur ve 21 yaşında Hüsnü Can isimli iki otizmli çocuğu olduğunu söyleyen Şükran Bayraktar da, “Burasının olması benim için çok büyük bir lüks. Çocuklarım buraya gelmeye başladıktan sonra resim, ahşap boyama kurslarına başladım. Sergilere katıldım” diyerek memnuniyetini dile getirdi.


Devami...