İKSV kültür politikaları çalışmaları kapsamında Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Feyza Çorapçı tarafından hazırlanan rapor, erken çocukluk döneminden itibaren sanat ile tanışmanın birey üzerindeki etkisini, gelişim psikolojisini temel alarak tartışmaya açıyor.
İKSV, sekizinci raporunda çocukların ve gençlerin en erken yaşlardan itibaren sanatla büyümesinin yaratacağı olumlu etkileri gündeme taşıyor. Rapor, yerel yönetimlerin, kültür sanat kurumlarının ve ailelerin, çocukların ve gençlerin iyi olma halini güçlendirecek ve gelişim süreçlerine katkı sağlayacak adımlar atması için somut öneriler sunuyor.
Aile ve okul hayatı dışında kalan serbest zamanlarda sanat etkinliklerine katılmanın çocuklar ve gençler (0-17 yaş) üzerindeki etkilerini gelişimsel bir bakış açısıyla ele alan rapor, çeşitli sanatsal disiplinlerin farklı gelişim dönemlerinde ne gibi beceriler kazandırabileceğini bilimsel veriler ve iyi örnekler üzerinden inceliyor.

Çocuklar sanat deneyiminden mahrum
Rapora göre, Türkiye’de sanat derslerinin okul müfredatında sınırlı yer tutması nedeniyle, özellikle dezavantajlı ailelerin çocukları nitelikli sanat deneyimlerinden mahrum kalıyor. Diğer taraftan, çocukların ve gençlerin okul sonrasındaki zamanlarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin araştırmalar, sanatsal faaliyetlere katılım oranlarının oldukça düşük olduğuna işaret ediyor. Çocuklar ve gençler zaten kısıtlı olan boş zamanlarını, çoğunlukla ev ödevi yapmak, TV izlemek gibi etkinliklerle geçiriyor. Oysaki son 20 yıldır yapılan araştırmalar, özellikle dezavantajlı ailelerdeki çocukların sanat temelli programlara katıldığında okulu terk etme oranının beş kat azaldığını, üniversiteden mezun olma şanslarının iki kat arttığını gösteriyor. Bu olumlu sonuçların ardında, sanat atölyelerinin/programlarının çocukların öğrenme motivasyonunu yükseltmesi, onları olumlu rol modelleri ile buluşturması gibi mekanizmalar yatıyor.
“Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek” raporu, çocukların ve gençlerin serbest zamanlarında kendi yaş gruplarına göre tasarlanmış nitelikli programlara katılmasının ve sanatsal etkinlikler ile uğraşmasının, bireysel gelişime pek çok olumlu katkı sağladığını ortaya koyuyor.
Rapor, sanatla uğraşmanın sorgulama, araştırma, hayal gücünü kullanma, yaratıcı ve eleştirel düşünebilme, kendini ifade etme, empati kurma gibi becerileri kazandırma potansiyeline işaret ediyor. Sosyal problemler sanat yoluyla odağa alındığında, çocukların içinde yaşamak istedikleri çevreyi daha iyi düşünmeleri ve toplumsal sorumluluk duygularının artması mümkün oluyor. Bunun yanında “Sanat etkinliklerine ailelerin ve çocukların ilgisi nasıl çekilebilir? Farklı gruplara yönelik olarak hazırlanan programlara erişim ve katılım imkânları nasıl artırılabilir? Sanatçılar tarafından tasarlanan ve yürütülen atölye çalışmalarında olumlu bir öğrenme ve etkileşim ortamı nasıl yaratılabilir?” soruları raporu şekillendiriyor.
Raporda çeşitli araştırmalar, odak grup görüşmesi sonuçları ve iyi örnekler bir araya getiriliyor.
“Erken Çocukluktan Gençliğe: Sanatla Büyümek” raporunun ana yapısını akademik araştırmalar, farklı uygulama örnekleri ve değişimi gerçekleştirebilecek farklı aktörlere öneriler oluşturuyor. Rapor akademik araştırmaların yanı sıra, dünyadan ve Türkiye’den 30’a yakın iyi örnekle İKSV Alt Kat atölyelerinden gözlemleri bir araya getirerek sanatın gelişim üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekmeyi hedefliyor.


Devami...