Ankara’da Şule Çet’in (23) şüpheli bir şekilde ölümüyle ilgili görülen davada Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi, Gazi Üniversitesi Hastanesi ile Hacettepe Üniversitesi Hastanesi’ne, Adli Yargı Bilirkişi listesinde yer alan 3 kişilik psikiyatri doktorlarından oluşan bir bilirkişi heyeti belirlenmesi için talimat vermişti. Gazi Üniversitesi’nce 3 uzman doktordan oluşan bilirkişi heyeti yaptıkları incelemeler sonucu hazırladıkları raporu 10 Ekim’de mahkemeye sundu. Raporda, Çet’in intihara meyilli biri olmadığı ve psikolojik yönden rahatsızlığının bulunmadığına ilişkin ifadelere yer verildi.
‘Depresyonda olduğu söylenemez’
Mahkemeye sunulan raporun sonuç bölümünde şu ifadelere yer verildi: “Dosyada kanıt olarak sürülebilecek gözlemler bu konuda kanıt niteliği taşımamakta olup neden sonuç ilişkisi kurmaya yeterli olmadığı; bu gözlemlerle maktulün depresyonda olduğu söylenemeyeceği; elindeki bir tutam saçın da intihar kanıtı olarak kabul edilemeyeceği, depresyon tanısının varlığı kabul edilse bile her olgunun intiharla yaşamına son vermediği, çok küçük bir bölümünün intihar ettiği, maktulün intihar edebileceği konusunda dosyada bir bilgi veya gözlemin olmadığı; tüm ifadelerin birbiri ile uyumlu olduğu, aralarında tutarsızlık bulunmadığı, mesajdaki pencereden atlayan insan görüntüsü ile intihar niyeti arasından bir bağlantı olmadığı, yalnızca ruh halini yansıtan bir benzetme olarak kabul edilmesi gerekir.”

‘Kanıt sayılamaz’
Sanıklardan Aksu’nun duruşma sırasında Çet’in arkadaşına, “’Modum’ diyerek intihar videosu paylaşmış, bunlardan haberin var mı?” sözlerinin karşılığı da raporda kendine yer buldu. Bilirkişi raporunda, Çet’in, “modum bu” dediği paylaşım için, “bu mesajın intihar için kanıt sayılamayacağı, içinde bulunduğu ruh halini anlatmanın bir yolu olduğu düşünülmektedir” denildi. Çet’in 2016 ile 2018 yılları arasında Twitter’da annesine özlem içeren ve uykusuzluk probleminden bahsettiği tweet’lere ilişkin ise, bu ifadelerin intihara işaret etmediği, Facebook paylaşımlarında depresyon ya da intihar düşündürecek bulgu görülmediği vurgulandı.
‘İlacın başlangıç dozu’
Psikiyatri heyetince dosyada yer alan geçmiş tıbbi kayıtlara ilişkin bilgiler üzerinde yapılan incelemelere de yer verildi. Kayıtlara göre, 1 Haziran 2010 ile 7 Haziran 2010 tarihleri arasında İstanbul Bezm-i Alem Valide Sultan Vakıfı Grubu Eğitim Araştırma Hastanesi’nde, Çet’in kazayla zehirlenme “kesin tanısı” ile tedavi edildiği bildirildi. Çet’e konulan tanı, yapılan uygulamalar tablonun zehirlenme olduğunu ve herhangi bir intihar girişimi olmadığı yönündeki tespitler yer aldı. Raporda, 28 Şubat 2013’te İstanbul Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bir nörolog tarafından yazılan reçetede verilen ilacın antidepresan olmakla birlikte nörologlar tarafından ağrı ya da benzeri nörolojik hastalıkların tedavisinde de kullanılabildiği, bu dozun bu ilacın başlangıç dozu olduğu ifade edildi.


Devami...