Londra’da Mehmet Keskiner ve Bora Keskiner’in sahip olduğu, İslam ve Hint sanat eserleri ile oryantalist tablolara ev sahipliği yapan galerilerden Kent Antiques, bu yıl Paris Bienali’ne katıldı ve bir ödül kazandı. Kent Antiques, bienal kapsamında 12 Eylül’de Grand Palais’de düzenlenen etkinlikte, 17. yüzyıla ait nadide bulunan tılsımlı gömlekle, Bienalin En Seçkin Sanat Eseri Ödülü’nü (Prix de la Comission Biennale 2019 de l’Objet d‘Exception) kazandı. Ödülü Forbes Yayınları’nın sahibi ve bienal komitesi başkanı Christopher Forbes takdim etti.
17. yüzyıla ait
Ödülü kazanan gömlek Hindistan’da üretildi. Bu nadir bulunan tılsımlı gömleğin 17. yüzyıla ait olduğu düşünülüyor. Kent An-tiques’in kurucularından Bora Keskiner, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “7 Ekim 2015 tarihinde Londra’da, Sotheby’s müzayede evinde, yaklaşık aynı döneme ait, benzer bir Osmanlı tılsımlı gömlek 185 bin sterline satılmıştı. Söz konusu gömleği benzerlerinden ayıran ve üstün kılan sanat değeri, durumu ve üzerindeki metni. Eserin Paris Bienali’nde de en seçkin sanat eseri ödülünü alması da bu yüzdendi” ifadelerini kullandı.
Kent Antiques’in bu yılki galeri kataloğunda ödüllü gömleğinin yanı sıra dikkat çeken İslam sanatı eserleri de yer aldı. Keskiner, bunlar içinde öncelikle Fatih Sultan Mehmed’in kütüphanesi için hazırlanmış şair Kemal-i Hucendi Divanı’nın (şiir derlemesi) öne çıktığını hatırlatıyor: “Son derece nadir ve önemli olan bu el yazması eser, Fatih Sultan Mehmed için hazırlanmış. İlk sayfasındaki altın madalyonda Arapça mealen: ‘En yüce sultan, milletlerin hükümdarı, zafer sahibinin babası, Murad Han oğlu Sultan Mehmed Han’ın hazinesi için hazırlandı, Allah saltanatını ebedi etsin’ yazılıdır.
Eser, hem Fatih devrinde Osmanlı kitap sanatlarının ulaştığı üstün sanat değerini hem de Fatih Sultan Mehmed’in ilgi alanlarını ve entelektüel seviyesini belgeler. Eserin Fatih Sultan Mehmed’in vefatından sonra oğlu II. Sultan Bayezid’in (1481-1512) kütüphanesi-ne intikal ettiği ise şemsenin hemen altında yer alan Sultan II. Bayezid’in mühründen anlaşılıyor. Eserin bu dönemden sonra Osmanlı Devleti’nden İran’a, muhtemelen diplomatik hediye olarak, intikal ettiğini de cildindeki yazılı kayıt ve tarihten anlıyoruz.” Eserin daha sonra İran’dan Londra’ya getirildiğinin bilgisini de veren Keskiner, 1897 yılından 2014’e kadar Londra’da İranlı bir ailenin koleksiyonunda saklandığını da sözlerine ekliyor.
Ayverdi koleksiyonu
Bienalde öne çıkan ikinci eser ise Keskiner’e göre İslam hat sanatının dünyaca meşhur hattatlarından Yahya Sufi’nin elinden çıkmış Arapça bir “Yedi Gün Duası” (Dua El-Usbuiyye). Bu el yazması, ünlü sanat tarihçisi/koleksiyoncu Profesör Dr. Ekrem Hakkı Ayverdi’nin koleksiyonundan çıkmış. Keskiner, eserin içinde Ekrem Hakkı Bey’in Osmanlıca el yazısı ile eserdeki yazıları hattatın Topkapı Sarayı Kütüphanesi’ndeki yazıları ile mukayese ettiğini belirten notunun olduğunun altını çiziyor: “Ekrem Hakkı Bey’in koleksiyonundaki nadir ve değerli sanat eserlerinin bazıları İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’ndeki sergide 2014’te sergilenmiş ve serginin kataloğu da aynı yıl yayımlanmıştı. Eserin, vefatına kadar Münih’te yaşayan ünlü İslam eserleri koleksiyoneri Cafer Gazi’nin koleksiyonuna geçtiği biliniyor.”
Keskiner, bienalde dikkat çeken üçüncü eserin bir Osmanlı saray tahtı olduğunun bilgisini veriyor. Bu taht, Rus müzik dünyasının ünlü isimlerinden Mstislav Rostropovich ve Galina Vishnevskaya’nin koleksiyonundan alınmış. Yeşil zemin üzerine altın varaklı yaprak ve çiçek motifleri ile bezeli taht, Osmanlı dönemindeki Edirne ahşap sanatının önemli örneklerinden biri kabul ediliyor.


Devami...