Bebeklikten erişkinliğe çok geniş bir yaş aralığında görülebilen, cilt kuruluğu ve şiddetli kaşıntı ile kendini gösteren “Atopik Dermatit” deri hastalığına uzmanlar dikkat çekti. Uzmanlar, hastalığın doğru tedavi ile kontrol altına alınabileceğini belirtti, bilimsel olmayan her türlü ürün ve tedaviden kaçınılması gerektiğinin altını çizdi.

‘Bulaşıcı değil’

Bu rahatsızlığın her yaşta özellikle çocuklukta sık görülen, kronik, uzun soluklu, tekrarlayan çok kaşıntılı bir deri hastalığı olduğunu belirten Dermatoimmünoloji ve Alerji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nilgün Atakan, “Gelişmiş toplumlarda görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Şiddetli kaşıntının eşlik ettiği yaygın egzamatize, kaşıntı izleri ve belirgin deri kuruluğu ile seyreden ve bulaşıcı olmayan bir hastalık. Atopik Dermatit’in çocuklarda görülme sıklığı ortalama yüzde 20-25 ve çocukluk çağında başlayan hastalığın yine yüzde 20-30’u yetişkinlikte de devam ediyor.

Hastalık 5-6 aylık bebeklik döneminden itibaren görülebiliyor ve hastaların yaklaşık yüzde 80’i 5 yaşın altında. Atopik Dermatit bazı hastalarda yaşam boyu devam eden bir hastalık olsa da; çocukluk çağında başlayanların yüzde 70’i ergenlikte kayboluyor. Erişkin yaşlarda başlayan Atopik Dermatit ise yüzde 2-10 sıklıkla daha az görülüyor ve farkındalığın daha az olması nedeni ile daha zor tanınmakta” diye konuştu. Alerji ile Yaşam Derneği Başkanı Özlem Ceylan, en büyük sıkıntının hastanın tanıya erişiminde olduğunu belirtirken, tedavinin uzun sürebileceğinin kabul edilmesi ve kontrollerin aksatılmaması gerektiğinin altını çizdi. Ceylan, internette rastlanılan ve yüzde 100 çözüm diye lanse edilen ve bilimsel olmayan ürün ve tedavilere itibar edilmemesi gerektiğinin de altını çizerek hasta ve hasta yakınlarını uyardı.

Hastalık bazılarında ‘şiddetli’ seyrediyor

Dünya genelinde erişkinlerin yüzde 2 ila 10’u Atopik Dermatit’den etkilenmekte ve erişkin hastaların yüzde 10’unda bu hastalık şiddetli seyrediyor.

Orta ila şiddetli Atopik Dermatit hastalarının yüzde 60’ından fazlasında kaşıntı, günde 12 saatten fazla sürüyor.

Atopik dermatit hastalarının yüzde 46’sı kaşıntılarının, iş hayatlarını “sıklıkla” veya “her zaman” etkilediğini söylüyor.

Erişkin Atopik Dermatit hastalarının yüzde 68’i uyku problemi yaşıyor. Hastaların yüzde 55’i haftada 5 geceden fazla uyku bölünmesi yaşıyor.

Şiddetli Atopik Dermatitli çocuklar yılda en az 168 gün uyku kaybı yaşıyor.

Atopik Dermatitli 14 yaş altı her dört çocuktan biri, 14-17 yaş grubundaki her 10 çocuktan dördü hastalığı nedeniyle çevresinden fiziki veya psikolojik açıdan olumsuz etkilenmeye maruz kalıyor.

Atopik Dermatitli erişkinlerin yüzde 50’si görünümlerinden dolayı sosyal etkileşimlerden kaçınıyor ve yüzde 50’sinde depresyon ve/veya anksiyete görülüyor.

Orta ve şiddetli Atopik Dermatit hastalarının yüzde 72’sinde astım, alerjik rinit gibi eşlik eden alerjik hastalıklar bulunuyor.

Teknoloji kullanımı daha kontrollü

Koronavirüs tedbirleri kapsamında ara verilen okullarda yüz yüze eğitimin 21 Eylül itibariyle başlaması bekleniyor. Öğrencilere ve velilere uyarılarda bulunan Psikolog Pınar Güven, şu değerlendirmeleri yaptı: “Bir zamanların oyun kutusu tablet ve bilgisayarlar artık ders materyali oluyor. Hatta telefonlar bile... Ülkemiz ve tüm dünyanın içinde bulunduğu salgın döneminde birçok araç ve gerecin kullanım algısında değişimler ortaya çıkmaktadır. Kullanılan birçok bilgisayar programı artık ders yazılımı. Telefonlar ve tabletler, ya online toplantıda ya da derste.

Uzaktan eğitim sürecinin (uyum süreci ile birlikte) başlaması ile teknolojik araç ve gereçler yeni bir anlam daha kazandı. Hatta; hak ettiği anlamı. Bir zamanlar birçok öğrenci; tablet ve bilgisayarlarını genellikle oyun ve sosyal ağlar için kullanırken artık öğretmenleri ve dersleri karşılarında. Ve tabi; kağıt, kalem, defter, kitap,... her biri aynı ekranda. İçinde bulunulan bu durum; teknoloji kullanımının fayda zarar ilişkisini olumlu yönde revize edebilecek bir dönüşüm iken aynı zamanda öğrencilerde kendi sorumluluklarını alarak öğrenme modeline geçebilecekler. Dönem; kendi kendinin eğitimcisi olma dönemi.

Öğrenci ve velilerin bu dönüşümden üstün fayda ile yararlanmaları için, bu bilinç ve yüksek motive halinde olmaları önemli. Her bir aile ve öğrencinin, bireysel farklılıkları gözetilerek hazırlanan ‘yaşam planları’ ile birlikte teknoloji kullanımı artık daha kontrollü.”


Devami...