Gerekçede, “Eşe veya kardeşe karşı kasten yaralama suçunun şikâyete tabi olmamasının affetme veya barışma gibi kavramları peşinen yok saydığı, aile bireyleri arasındaki çatışmayı derinleştirdiği, faili ıslah edebilecek düzenlemeler yerine doğrudan cezalandırmanın toplum huzurunu bozduğu” ileri sürüldü.

AYM, üç mahkemenin iptal başvurusunu oy çokluğuyla redderken, gerekçede “Aile içinde anılan suçun işlenebilme kolaylığını dikkate alan kanun koyucu, aile içi şiddet suçlarının azaltılmasını ve gizlenmesini önlemek amacıyla birbirlerine şefkatle davranmak konusunda en fazla yükümlülüğe sahip olan aile bireyleri arasında işlenen suçun şikâyet aranmaksızın takip edilmesini öngörmüştür” ifadeleri kullanıldı.

3 üyeden karşı oy

Karara üç AYM üyesi karşı oy kullanırken, karşı oy gerekçelerinde yer alan şu ifadeler dikkati çekti:
“Aile bireylerine ve yakın akrabalara şikâyet etme ve şikâyetten vazgeçme hakkının tanınmamasının ‘toplum huzuru’ ve ‘adalet anlayışı’ ile bağdaştırılması mümkün değildir. ‘Şikâyetten vazgeçme’ imkânının tanınmaması, aile huzurunun bozulması ve ailenin temeli olan karışlıklı sevgi ve saygıya dayalı ‘özel alan’ın zedelenmesi sonucunu doğuracaktır... Bir kez bozulan aile içi barışın yeniden tesisi tarafların iradesi dışında devlet eliyle engellenecektir. Medeni toplumda bireyin iradesi esastır. Şikâyette bulunmama ya da şikâyetten vazgeçmeye ilişkin bireyin iradesini yok sayan sayın çoğunluk görüşüne katılmak mümkün değildir.”


Devami...