İpek Yağmur ve eşi Uğur Akbeniz çifti evliliklerinin ikinci yılında çocuk isteğiyle doktora başvurdu. Çiftin gittikleri doktorda adet düzensizliğini tedavi amacıyla yapılan polip ameliyatı sonrasında gelen patoloji raporuyla dünyaları başlarına yıkıldı. İpek Yağmur Akbeniz’e rahim zarı kanseri teşhisi konulurken gittikleri birkaç doktor hemen ameliyat ile rahmin ve yumurtalıklarını alınması gerektiğini söyledi. Akbeniz yaşadıklarını ve duygularını şöyle anlattı:
“O gün bizim için güneş batmıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum. Bu süreçte yaptığımız araştırmalar bizi Prof. Dr. Samet Topuz’a getirdi. Doktorumuz bize, ‘Yaşınız genç, aynı numuneyi daha deneyimli bir laboratuvarda tekrar kontrol ettirelim. Duruma göre alternatif tedaviye başlarız. Bu tedavi sonucu hastalığın seyrinde olumlu gelişmeler olursa çocuk sahibi olmanız olası sonrasında rahimi alırız’ dediğinde heyecandan ne yapacağımızı şaşırdık. Yapılan testlerden sonra hemen tedavimize başlandı. Tedavi sonucu hocamızın ağzından ‘Her şey yolunda, hemen tüp bebek tedavisine başlıyoruz’ cümlesini duyduğumuzdaki mutluluğumuzu tarif edemeyiz. Hemen hamile kaldım. Tedaviler sonucunda hem Güneş’imize kavuştuk hem de hastalığım için gerekli olan ameliyat yapıldı. Bu tür hastalıklarla yüzleşen birçok güzel insan için diyebileceğimiz tek şey kesinlikle umutsuzluğa kapılmayın ve mucizelere inanın.”
Önce medikal tedavi
Genç çifte hayatlarındaki en büyük mutluluğu tattıran Prof. Dr. Topuz ise hem uyguladıkları tedaviyi hem de süreci şöyle anlattı:
“Akbeniz ailesiyle iki yıl önce tanıştık. Henüz 20’li yaşların sonlarında ve iki yıllık evliydiler, çocuk sahibi olmaya karar vermişlerdi. Ancak ne yazık ki genç kadın rahim zarı kanseri olduğunu öğrendi. Bütün aile büyük bir şok içindeydi. Gittikleri doktorlar rahimin alınmasını önermişti. Genç kadın bir taraftan kendi sağlığını düşünüyor, diğer yandan şiddetli bir şekilde çocuk sahibi olmayı istiyordu. Erken evre rahim zarı kanserlerinde belli şartlar sağlanırsa önce medikal tedavi ile kanseri geriletmek sonrasında hızlı bir gebelik süreci ile çiftin çocuk sahibi olmasını sağlamak olasıydı. Bunu çiftimize anlattığımda çok sevindiler. Öncelikle yüksek dozda progesteron ve hormonlu spiral takarak tedaviye başladık. Üç ay sonra yaptığımız biyopside kısmi bir yanıt vardı ama tümör hala devam ediyordu. Bu nedenle tedaviyi altı aya tamamladık ve sonunda tümör tamamen yok oldu. Kanser pusuda beklediği için hemen tüp bebek yöntemine başvuruldu. Gebeliğin 37’inci haftasında hastanın tansiyonunun çok yükselmesi sonucunda sezaryen ve kanser cerrahisini eş zamanlı yaparak rahmini de aldık. Bebeğimiz, Babalar Günü’nde ailesine kavuştu.”


Devami...