İstanbul’un trafiği bu kentte yaşayanlar için büyük sıkıntı. Eviniz Anadolu yakasından iş yeriniz de Avrupa yakasındaysa yolda geçireceğiniz süre bir kaç saate çıkıyor. Kovid-19 salgınıyla birlikte bisikletle yolculuk trafikte geçirilen zamanı kısaltmanın dışında daha “sağlıklı alternatif ulaşım” olarak Türkiye’nin gündemine girdi. Hem toplu taşımaya binmekten imtina edenler hem de araç trafiğinden kaçmak isteyenler için bisiklet günlük yaşam için en iyi alternatif. ancak İstanbul’da yaşayan birçok kişi bisikletli ulaşım modelini uygulanamaz buluyor. İstanbul’da tabuları yıkan, 7 yıldır yaz-kış demeden her sabah Çengelköy’deki (Anadolu yakası) evinden Çağlayan’daki (Avrupa yakası) iş yerine 13 km’yi bisikletiyle 1 saatte kateden Kulak Burun Boğaz uzmanı Mazhar Çelikoyar’dan işe bisikletle gitmenin nasıl bir şey olduğunu dinledik.

15 dakika daha kısa
Özel araç sahibi olan Dr. Çelikoyar, Çengelköy’de oturuyor. Her sabah 07.30’da yola koyulan Çelikoyar, bisikletiyle Çengelköy mezarlık yolu, Beylerbeyi, Kuzguncuk ve Üsküdar sahil yolunu takip ederek motor iskelesine ulaşıyor. Bisikletiyle Üsküdar-Beşiktaş motorlarına binen Çelikoyar indikten sonra Ihlamurdere, Hakkı Yeten Caddesi, 19 Mayıs Mahallesi ve Şişli üzerinden Çağlayan’daki iş yerine varıyor. Bisikletle yaptığı yolculuğun tam bir saat sürdüğünü anlatan Çelikoyar, akşam çıkış saatinde aynı rota üzerinden evine dönüyor. Çelikoyar’ın toplam yolculuk süresi, aynı güzergâhta toplu taşıma aracıyla yapılan seyahatten 10-15 dakika daha kısa sürüyor. İstanbul içinde bugüne kadar 30 bin kilometre pedal çevirdiğini söyleyen ve aynı zamanda Umuda Pedal Grubu üyesi de olan Çelikoyar, “Çengelköy’den Üsküdar’a 15 dakika süren yolculuk, Beşiktaş, Çağlayan arası 30 dakikaya çıkıyor. Motorda 5 dakikalık Boğaz keyfi ise en güzel ödül. Bisikletle ulaşımı vakit kaybı görenler yanılıyor. 1 saat içinde hem günlük sporumu yapıyor, hem trafiğe takılmadan, stres yaşamadan işime, gidip geliyorum. Sadece kar yağdığında bisiklet kullanmıyorum” diyor.
‘İstanbul bisikletçi düşmanı değil’
Günlük yaşamda bisikletin sıklıkla kullanıldığı Avrupa ülkeleriyle Türkiye’yi kıyaslayın Dr. Mazhar Çelikoyar, İstanbul’un avantajlarına da işaret ediyor:
“Londra ve Kuzey Avrupa’daki insanların, kar, kış, yağmur demeden bisiklete bindiklerini gördüm. 10 ile 20 kilometre mesafe arasında birçok insan işine bisikletle gidip, geliyor. Yağmura daha hazırlar ve bizim kadar soğuktan korkmuyorlar. Şehir içi ulaşım şartları bisikletçilerin lehine. Trafik yavaş akıyor ve yollarda yayalar var. Araçlar kaldırımlardan uzak gitmeye bakıyor. Şehir merkezinde otobüs dışında ağır vasıta yok denecek kadar az. Bu nedenle kör nokta tehlikesi de ortadan kalkıyor. Bisiklet yolu Avrupa ülkelerinde sanıldığı kadar fazla değil. Londra’da birçok taksici bisikletçilere antipati duyuyor. Bir kez sahil yolunda otobüs sürücüsü sıkıştırınca aramızda tartışma çıkmıştı. Birkaç kişiyle de aynı sebepten ötürü tartıştım ancak trafikte her gün onlarca kez tartışma yaşayan insanlar var. Bisiklet kültürü yaygınlaştırılmalı. Kovid-19 bu açıdan bize bir şans sunuyor. İngiltere 1 milyona yakın insan günlük yaşamında bisiklet kullanıyor. Türkiye’de hobi ve spor dışında, bu sayı bir elin parmaklarını geçer mi bilmiyorum. İstanbul en azından bisikletçi düşmanı bir kent değil.”

Ah o dik yokuşlar
İstanbul’da bisiklet kullanımı açısından en büyük zorluğun yokuşlar olduğuna dikkat çeken Mazhar Çelikoyar, sabah işe giderken Fulya Kalp Vakfı’nın önünden uzanan dik yokuşu bisikletiyle çıkmanın zorluğuna da dikkat çekiyor:
“Şişli’ye vardığımda sağlam terlemiş oluyorum. Hastanede soyunma odam olduğundan, duşumu alabiliyorum. Bu imkânlara sahip çok az insan olduğunun da farkındayım. Ancak ev, iş arası çok daha kısa mesafede olan insanlar var.”

‘Gözünüzde büyütmeyin’
İşe giden biri için terlemek ve yokuş inip çıkmanın eziyet olarak görülebileceğini söyleyen Doktor Mazhar Çelikoyar, günlük hayatta bisiklete daha çok yer vermek isteyenlere öneride bulunuyor:
“Artık elektrikli bisikletler var. Yokuş çıkmak daha kolay. Beylikdüzü’nde oturup Mecidiyeköy’e işe giden biri için bisiklet kullanımı gerçek dışı. Ancak ara formüller var, yurt dışında toplu taşımayla belli noktaya gelip sonra bisikletle devam edebiliyorsunuz. Şehir bisikletlerinin fiyatı 1000-5000 lira arasında. Araca harcadığınız yakıt, sigorta, kasko masraflarını yanında bisiklet neredeyse sıfır masraflı bir ulaşım aracı. İhtiyacınız olan aparatlar, kask ve gözlük, isterseniz bir çift eldiven de alabilirsiniz. Suyum ve kilidim, yedek lastiğim çantamdadır. Lastik değiştirmem 10 dakikayı geçmez. Gözümüzde büyütmekten ve bahaneler üretmekten vazgeçmemiz gerek.”


Devami...