Koronavirüs salgınının Türkiye’de çıktığı ilk günlerde hastalarına bakan bazı doktorlar da hastalığa yakalandı. O doktorlardan biri de Akademik Solunum Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu’ydu. 17 Mart’ta görev yaptığı Yeşilköy Acıbadem International Hastanesi’nden dün sağlığına kavuşarak çıkan Prof. Tutluoğlu’na beş kez plazma, iki kez de kök hücre nakli yapıldı. Tutluoğlu, tedavi öncesi ve sonrasını Milliyet’e anlattı.
11. günde pozitif
Sağlık Bakanlığı’nın Kovid-19 bildirimi yaptığı hafta günde 4-5 şüpheli hasta muayene ettiğini belirten Tutluoğlu, “O süreçte bir hastadan enfeksiyonu kaptım. Bundan tam bir ay önce gece 24.00’te ilk fark ettiğim şey gece yüksek ateş ve halsizlikti. Hekim olduğum için anladım. Hemen al kattaki odamı ayırdım ve o gece orada kaldım. Ertesi sabahta bavulumu alarak hastaneye gittim. İlk iki testim negatif çıktı ama hastalığın 11’inci gününde pozitif çıkınca tanı konuldu. Tedavi sürecinin başından itibaren Çin’den getirilen piyasada, protokolde ne kadar kullanılan ilaç varsa onları kullanmaya başladık” şeklinde konuştu.
Hastalığın 12’nci gününde makineye bağlandığını söyleyen Tutluoğlu, “Hastalıkta genelde gördüğüm hastalık başladıktan sonra yedi ile 10 günde ağırlaşacaksa o dönemde ağırlaşıyor. Bende de o günlerde bir kötüleşme oldu. Tomografi çektirdiğimizde hastalığın ilerlediğini gördük. Çok olumsuz seyretti. Yoğun bakım süreci yaşadık. Tehlikeli bir süreçti. Beş kere plazma, iki kere kök hücre nakli yapıldı. 12 gün makineye bağlı yaşadım. Onun sonucunda neyse ki yoğun bakım sürecinde sonunda bir iyileşme olduğu için servise çıktım ve tedavimiz bu şekilde zor da olsa 30 günde iyileştik. Normalde bu kadar sürmüyor. Dünya ortalamalarının üzerinde bir süreç yaşamış oldum” ifadelerini kullandı.

Uzaydan gelmiş gibi
Hem hekim hem de hasta olarak daha önce böyle bir hastalıkla karşılaşmadığını aktaran Tutluoğlu, “Bütün göğüs uzmanı arkadaşlarla konuşuyoruz. Çok garip. Sanki uzaydan ve korku filminden gelen bir virüs gibi. Çünkü çok farklı seyir gösteriyor. Bakıyorsunuz 2-3 saat iyisiniz. Bazen de ilerliyor ve nefes alamıyorsunuz. Düzeliyor gibi oluyorsunuz sonra durum tekrar bozuluyor. Tedavi sırasında bir dezavantaj sayılacak yüksek tansiyonum ve kilo sorunum da vardı. Rulette kırmızı ve siyah renkler vardır. İkisinin de gelme ihtimali yüzde 50’ye yakındır. Şükür şimdilik kırmızı kazandı” ifadelerini kullandı.
‘Evinizde kalın’
“Arkadaşlarımı bu süreçte yalnız bırakmak zorunda kaldım” diyen Tutluoğlu, “Böyle Kovid-19 hastalarının olduğu bir dönemde taca çıktım. Bu olayın haricinde kaldım. Hastalığı geçirmiş biri olarak işi olmayan kimsenin dışarı çıkmamasını tavsiye ediyorum. Ne kadar çok kişi sokakta olursa risk o kadar artıyor. Çünkü bunun başka bir yolu yok. Kendimi iyi ve güçlü hissettiğim zaman tekrar göreve döneceğim” dedi.
İnatçı vaka
Yoğun bakımda makineye bağlandıktan sonra durumunun çok kötü seyrettiğini söyleyen Tutluoğlu, “Bayıltılırken kendi kendime ‘Yüzde 50 şansım var’ dedim. Bu hastalıkta bir grup var ki tedaviye yanıt vermiyor. Yüzde 1 belki ağır inatçı vaka diyebileceğim. Bağışıklık sistemi ile alakalı bir durum bu. O sıkıntıyı yaşadım. Sık ateş, halsizlik, öksürük, nefes darlığı ve göğüste yanma gibi şikayetleri olan kişiler varsa kendisini izole etmeli. Maskeyle hastaneye gitmeli. Bazı hastalarda da tat alma ve koku alma fonksiyonlarda bozulma yaşıyor. Bende hastalığın sonlarında meydana gelmişti. Bazı kişilerde de ilk belirtiler olarak ortaya çıkabiliyor” dedi.


Devami...