İstanbul’un Kumkapı semti, birkaç yıldır Orta Asya ve Afrika mozaiğine teslim olmuş durumda. Sokaklarda Pakistanlı, Afgan, Özbek uyruklular, köşe başlarında toplaşan Gabon veya Ganalı gençler, Kumkapı’nın özeti... Nişanca’dan Molla Taşı’na doğru uzanan bölge, Afganistan, Pakistan sokaklarına nazire yapan görüntüler içerirken, Urduca, Peştunca, Farça, Özbekçe ve Türkmence tabelalar her yanı sarmış.
Merdivenaltı işler
Kaçak göçmenler arasında Afgan ve
Pakistanlılar çoğunluğu oluştururken, Özbek, Türkmen, Tacik, Afrikalı ve Bangladeşliler azımsanmayacak oranda bulunuyor. Kumkapı’nın bir avuç eskisi ise yaşadıkları semti tanıyamaz olduklarından dem vuruyorlar. 1.500 - 2 bin lira maaşla merdivenaltı atölyelerde çalıştırılan kaçak göçmenler, bir göz odalı evlerde 10 - 15 kişi kalıyor. Avrupa’ya kapağı atmak Afgan ve Afrikalıların hayallerini süslerken, Kumkapı’nın en mutlu göçmenleri ise Bangladeş ve Pakistanlılar. Bu iki ülkeden kaçıp gelenler, Kumkapı’yı sevdiklerinj söylüyor.
Düzen kurmuşlar
İstanbul’da kendi gettolarını yaratan göçmenlerin en büyük sosyal aktivitesi ise akşam olduğunda soydaşlarının açtığı lokantalarda oturup dertleşmek. Buhari Kafe’nin müdavimlerinden Özbek göçmen Furkan Arteka, Andican şehrinden geldiğini belirterek, “Ailemizi memlekette bıraktık. Bir yıldır lokantacılık yapıyoruz. Aynı zamanda Andican’dan getirdiğimiz bazı gıda ürünlerini tezgah kurup satıyoruz. Avrupa kapıları açarsa gitmek isteriz ama Afganlar gibi kaçak yolları tercih etmeyiz. Yerleşik düzenimiz var. 2 odalı evlerin kirası 1500 lira. 8-10 arkadaş bir araya gelip ev tutunca masraf azalıyor. Özbek yemekleri Kumkapı’da revaçta, bizim dışımızda Pakistan, Bangladeş lokantaları da rağbet görüyor” dedi.

‘Onların yüzünden iş bulamıyorum’
Kumkapı’nın az sayıdaki yerlileri ile konuştuğumuzda, bir kısmı durumdan memnun olduğunu, bir kısmı da işlerinin sekteye uğradığını dile getirdi. Ortaya çıkan ucuz iş gücü nedeniyle iş bulmakta güçlük çektiğini söyleyen isimlerden Mahmut Turgut, “Kumkapı yabancıların meskeni oldu. Her türlü insan var. Merdivenaltı işçi olarak çalışıyorlar. Çoğu kaçak” dedi.
Afganistan bayrağı
Kumkapı’da esnaf Muhammet Kalın, “Kapağı İstanbul’a atan göçmenlerin ilk durağı Kumkapı. Kiralar ucuz ve her milletten insan kendi soydaşını buluyor. Kavga gürültüyü Suriyeliler çıkartıyor. Çünkü palazlandılar. Diğerleri daha çekingen” dedi.
‘Korkarsınız burada’
Kumkapı’nın müdavimlerinden boyacı Kenan, “Kendi semtime yabancı kalmışım gibi hissediyorum. 15-20 yıl önce cennet gibi olan mahalle ne hallere düştü. Yabancı düşmanı değiliz ama göçmenler işlerimizi elimizden aldı. Ucuz iş ve işçilik bizi sekteye uğrattı” diye konuştu.
‘Göçmen ilçesi olduk’
Nişanca Muhtarı Zübeyir Yiğitalp, Fatih’in göçmenlerin merkezi haline geldiğini belirterek şunları anlattı: “İlçemizde Pakistan, Afganistan, Özbekistan, Tacikistan, Afrikalı ne ararsan var. Yusufpaşa Suriyeliler’in, Akşemsettin zengin Araplar’ın, Kumkapı gariban kaçak göçmenlerin mekanı.Burada gördüğünüz insanların yüzde 70’i kaçak. Mahallede her gün olay çıkıyor. Kumkapı’da gerçekten denetleme yapılsa göçmenlerin yüzde 70’i sınır dışı edilir. Göçmenler kendi lokantalarından çıkmaz. Bazıları kriminal işlere bulaşıyor. Molla Taşı’ndaki dükkanları araştırsınlar. Çoğunun kaçak olduğu görülür. 2 ay önce bir Afganın kasap dükkanında denetim yapıldı. Tavuk reyonuna saklanmış uyuşturucu bulundu. Meğer satıcıymış. Kimler nerede, hangi amaçla oturuyor belli değil.”
‘Burası evimiz’
Bangladeşli lokantacı Gayyum Gani “Oturma iznim var. Kumkapı evimiz gibi. Avrupa’ya gitmek istemiyoruz” dedi. Konfeksiyonda çalışan Bangladeşli Sayfulislam Nida da, Türkiye’yi kardeş ülke olarak görüyor. Haftalık kazancının 550 lira olduğunu söyleyen Gani, “Ev kiramız 1500 lira, kişi başına 150 lira veriyoruz. Avrupa’ya gitmek gibi bir düşüncem yok” diye konuştu.



Devami...