Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Emin Cihan, yoga öğretmeni eşi Gonca ve 9 yaşındaki kızları Maya ile hayallerini takip etmek için karavana dönüştürdükleri bir kargo arabasıyla 11 aydır yollarda. Şu ana kadar 30 bin kilometre yol yapan Cihan ailesi, “yürüyen evleriyle” kendi maceralarını kendileri yazıyor, UNICEF’le ortak yaptıkları kampanyalarla da yardıma muhtaç çocuklara finansman sağlıyorlar.

İtalya’ya araba ile yaptıkları bir seyahat sonrasında Maya’nın “karavan yapıp dünyayı keşfetmek, hasta olan ve aç kalan çocuklara yardım etmek” hayalini gerçeğe dönüştürmek isteyen çift, hemen girişimlere başlamış.

Güzel kampanyalar

Satın aldıkları bir kargo arabasını yavaş yavaş kendi çabalarıyla bir karavana dönüştürdüklerini dile getiren Emin Cihan, macera dolu yolculuğu şöyle anlattı:
“Kendi çabamızla bir ‘Mayavan’ yaptık ve 2019 Mart ayında yola koyulduk. Bir yandan seyahat ederken UNICEF için yaptığımız kampanyalarla da çocuklara destek olmaya çalışıyoruz. Gerek farkındalık yaratmak gerekse maddi katkı yapmak adına çok güzel kampanyalar düzenledik.

Belarus, Moldova ve Ukrayna dışında tüm Avrupa ülkelerini bitirdikten sonra kasım ayında Afrika’ya geçtik. Hedefimiz buradan Senegal’a inip Amerika kıtasına geçmekti ancak motorumuz arızalandı ve çok zor günler geçirdik. Bu yüzden planları değiştirdik. Şu anda Fas’tayız. 2020 yılına bahar aylarında ülkemize dönüp sevdiklerimizle hasret giderdikten sonra Amerika kıtasına geçmeyi planlıyoruz.”

‘Ülkemizi tanıtıyoruz’

“Yolda harika dostlarımız oldu. Farklı dil, din ve ırktan sayısız insanla tanışmamız Maya’nın sosyal gelişimi için çok etkili oldu. İnsanlar plakamızı gördüğünde oldukça şaşırıyorlar, TR’nin neresi olduğunu anlamıyorlar. Transilvanya mı diye soran çok oldu. Gördükleri ilk Türk karavan olduğunu söylüyorlar. Biz de bu vesile ile ülkemizi tanıtmaya çalışıyoruz. ‘Ya olmaz öyle şey’ diyenler, şimdi sıkı destekçimiz. Takipçilerimizden sürekli ‘Biz de yolunuzda ilerlemeye karar verdik’ mesajları alıyoruz. ‘MayaVanLife YouTube’ ve ‘Instagram’ hesaplarımızdan bizi destekleyenler aslında en büyük moral kaynağımız.”
‘DNA’sında gezginlik var’

“Maya’nın DNA’sında gezginlik var. Maya bu yolculukta kendi ayakları üzerinde daha rahat durabilen bir yapı kazandı. Her işini kendi görebiliyor. İsrafın yanlışlığını, doğanın önemini, insanların değerini daha iyi anladı. Önyargısız büyüyor, herkesi kucaklıyor, ayrımcılık yapmadan her din, dil ve ırktan çocuklarla dostluk kuruyor. Farklı dilleri ve kültürleri öğreniyor.

İkinci sınıfın sonuna kadar uluslararası okullarda eğitim hayatını sürdürdü, dünya turu süresince de homescholl (evde okul) sistemi ile eğitimine devam ediyor. Avustralya’dan bir okulun müfredatını online olarak takip ediyoruz. Ayrıca Türkiye müfredatını da kendimiz devam ettiriyoruz. Dünya turumuz bittiğinde, Maya için en iyi ve doğru olduğunu düşündüğümüz ülkede eğitim hayatını sürdürmesini sağlayacağız.”

‘Kar fırtınasında mahsur kaldık’

“İsveç Kiruna’dan Norveç Lofoten’e giderken aşırı kar ve fırtınadan dolayı sınırı kapattılar. Tam 24 saat boyunca yol açılmadı. Açıldıktan sonra da çok zor bir yolculuk oldu. Onun dışında Fas’ta çöle giderken motorumuz bozuldu ve burada sadece Fransızca bildikleri için çok ilginç iletişim yollarıyla karavanı tamir ettirdik. Elbette dünyanın en büyük çölü olan Sahra Çölü’nde Berberi halkıyla bir gece geçirmek de muhteşem bir deneyimdi.






Devami...