Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde (AKPM), dünyada en çok mülteciye kapılarını açan Türkiye’den bir kadın milletvekilinin yazdığı “Avrupa’da Kayıp Mülteci ve Göçmen Çocuklar” konulu rapor kabul edildi. AK Parti İstanbul Milletvekili ve AKPM Türk Heyeti Üyesi Serap Yaşar’ın yazdığı rapor, AKPM’de kabul edilmesiyle “karar” haline gelerek kayıt altına alındı. Böylece Avrupa İnsanları Mahkemesi (AİHM), gündemindeki davalarda raporun içeriğini kullanarak, atıfta bulunabilecek.
‘Karar haline geldi’
Yaşar, kayıp mülteci ve göçmen çocuk rakamının 10 bin ile 25 bin olarak söylendiğini, ancak bunun buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu, kesin rakamın bilinemediğini belirterek, şöyle konuştu: “Avrupa Konseyi’nde 47 ülke var. Rapor hem sorunu ortaya koyuyor hem de çözüm önerileri getiriyor. Alanında ilk oldu. 102 kişiden, 98’inin oyunu alarak geçti. Orada sağcısı, solcusu, Yeşiller Partisi, sosyalisti... Hepsi var. Örneğine az rastlanır bir oylama süreci yaşadık. Rapora bu denli destek olunması demek, kendi parlamentolarında bunu dile getirecekleri anlamına geliyor. 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük göç akınını yaşıyoruz. Türkiye 4.5 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyor. Rapor, oylamanın ardından bir karar haline geldi. AİHM görüşeceği herhangi bir davada, hukuka ve insan haklarına aykırılık tespit edildiğinde bu rapordan faydalanabilir, atıfta bulunabilir.
Schengen önerisi
2014 ve 2018 arasında, dünya çapında her gün bir kayıtlı göçmen çocuğun kaybolduğu veya ölü olarak bildirildiği kayıt altına alındı. Çocuklar, göçmenler ve sığınmacıların en savunmasız grubu. Belgesiz olanların durumu daha da vahim; böyle bir çocuğun varlığından ve ülkeye giriş yaptığından kimsenin haberi yok, yasalardan ve onun korumasından da tamamen yoksunlar. Bu durumda, yetkililerle ilk temaslarda etkin ve uygun bir yöntemle çocuğun üstün yararı gözetilerek kayıtlarının yapılmasına ilişkin öneriler getirdik. Raporu yazarken suç örgütlerinin elinde yok olup ortadan kaybolmalarına engel olmak ve her şeyden önce çocuk, daha sonra göçmen ve mülteci olarak hak ettikleri koruma ve bakımdan yararlanmalarını sağlamak önceliğimiz oldu.
Ulusal parlamentolar ve üye ülkelerin hükümetlerine göçmen ve mülteci çocukların kaybını önlemek için çocuğun üstün yararı neyi gerektiriyorsa onu yapmaları konusunda çağrıda bulunduk. Kayıpların önüne geçmek ve kaybolduysa bulmak, hatta çocuk kayıp mı, yoksa hayatını mı kaybetmiş, bunun tespitini yapmak için ülkelerin karşılıklı yardımının, bilgi paylaşımının geliştirilmesine ve tüm ülkelerce INTERPOL bültenlerinin ve Schengen Bilgi Sistemi’nin sistematik hâle getirilmesine ilişkin tavsiyelerde bulunduk.”
Raporun içeriğinde neler var?
Milliyet’in ulaştığı raporda, organ mafyasının eline düşen, cinsel istismara uğrayan kayıp mülteci ve göçmen çocuklara ilişkin olarak Avrupa’ya özetle şu önerilerde bulunuldu: “Mülteci ve göçmenlerin çoğunda olduğu gibi, çocuklar daha güvenli bir bölgeye ulaşmak için insan kaçakçılarından faydalanmaktadırlar. Çocukların genel olarak ekonomik kaynaklara erişiminin kısıtlı olması ve çocuk işçiliğinin yasak olması sebebiyle bahsi geçen meblağı çocuklar çoğunlukla yasal olmayan işçilik, fuhuş veya uyuşturucu satıcılığı gibi suçlara bulaşarak elde etmektedirler. Kayıp çocuklar böylece suçun kurbanı ve faili oluyor. Bahsi geçen yasal olmayan faaliyetler, kayıtsızlık ve kaçaklık statülerini sürdürmelerine neden olmaktadır. Göçmen ve mülteci çocukların kaybolmasını engelleyecek başarılı stratejilerin oluşturulması için polis dâhil ilgili ulusal ve bölgesel yetkililer arasında hukuki yardım ve sınır aşan iş birliği yaşamsal unsurlardır. Bu iş birliğine pratik destek, örneğin Interpol, Europol, Frontex, Kızılay ve Kızılhaç gibi teknik kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanabilecektir. AKPM’nin siyasi rehberliği ve desteği bu anlamda yararlı olabilecektir. Europol, Interpol ve Frontex’in kayıp çocukları bulmak konusundaki araçları güçlendirilmeli ve etkinlikleri mali, teknik ve personel desteği ile artırılmalıdır.”


Devami...