Etiketlenen üyelerin listesi
Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor
-
21.Ağustos.2024, 07:12 #1
- Üyelik tarihi
- 05 Ağustos 2016
- Mesajlar
- 148,021
- Tecrübe Puanı
- 157
İnşaat maliyetinin yüzde 1'i bile değil! Depremde yıkıma dur diyecek ‘askeri parola’ taktiği
Zeynep Dilara Akyürek / Milliyet.com.tr – Her geçen gün depremlerde kaybettiklerimize özlem artarken, olası büyük depremlere bir adım daha yaklaşıyoruz. Aynı acıların tekrarlanmaması, şehirlerin milyonlarca liralık enkazlara dönmemesi ve deprem korkusunun katlanmaması için pek çok uzman önlem alınması için sürenin azaldığını vurguluyor. 2022’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre İstanbul’da 695 bin bağımsız birimin dönüşümü tamamlanmış, 93 bin bağımsız birimin de kentsel dönüşüm süreci de devam ediyordu. Şubat 2024’te ise bu rakamlar 60 bin 632 bağımsız bölümün tamamlandığı, 38 bin 214'ünün dönüşümüne devam edildiği yönünde revize edildi. Ancak bazı yapılar kentsel dönüşüme ihtiyaç duymasa da, büyük bir sarsıntı ya da şiddetli rüzgârda onları koruyacak sistemlerle destekleniyor. Toplamda 6 üniversiteden 13 uzmanın katıldığı ‘U’ şekilli damperleme projesi de onlardan biri. Üstelik hem deprem hem yangında devreye girebiliyor. Proje Yürütücüsü ve İTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Engin, ‘askeri parola’ detayıyla deprem sönümleyicinin detaylarını Milliyet.com.tr’ye anlattı.
‘ASKERİ PAROLA GİBİ ÇALIŞIYOR’
Bir sistemin bazı frekanslarda diğerlerine nazaran daha büyük genliklerde salınması eğilimine ‘rezonans’ deniyor. Bu frekanslarda küçük periyodik kuvvetler bile çok büyük genlikler üretebilir. Prof. Dr. Tahsin Engin’in ‘askeri parola’ örneği verdiği bu durum II. Dünya Savaşı sırasında 7 Kasım 1940’da rüzgârın etkisiyle oluşan titreşimler yüzünden çöken, Tacoma Köprüsü’nde yaşanmıştı. Orada da mekanik sistemlerde tam bir felaket olan ‘rezonans frekansı’ mekanik sistemin mahvolmasına neden oldu. 1940’ta rüzgârın oluştuğu girdapların frekansı, köprünün titreşim frekansıyla eşleşince sonuç yıkım oldu. Prof. Dr. Tahsin Engin bu durumu şöyle açıklıyor:
Alıntı Metni
‘İNŞAAT MALİYETİNİN YÜZDE 1’İ BİLE DEĞİL’
Bir yapının baştan aşağı yenilenmesi için ekonomik şartlar da göz önünde bulunduruluyor. Hem sağlam hem de uygun fiyatlı olması kaydıyla depremde yıkılmayacak bir yapı inşa etmek, betonarmeler için maliyetin de artması anlamına geliyor. Ancak deprem anında yapı ayakta kalabilecek dahi olsa, o an büyük bir deprem korkusu yaşayan bina sakinlerinin sarsıntıyı daha az hissetmesi ve küçük hasarlara dahi engel olmanın yolu, sarsıntıyı sönümleyen sistemler kullanmaktan geçiyor. ‘U’ tüpü, tam da bu noktada devreye giriyor. İnşaat maliyetinin yüzde 1’i kadar bile olmayan bir bütçeyle maddi ve manevi hasarın önüne geçilebiliyor.
Prof. Dr. Tahsin Engin yapıyı ve içinde bulunanları koruyan bu sistemin maliyetine ilişkin, “Diyelim ki bir kulede yaşıyorsunuz ve kule çok yoğun rüzgâr altında. Örneğin Ankara’daki Atakule veya İstanbul’daki Çamlıca Kulesi’ndesiniz. Bu noktada bazen rüzgâr öyle bir titreşim yaratıyor ki, hissediyor ve tedirgin oluyorsunuz. ‘U’ şeklindeki bu sistemi binaya koyunca, bu tür salınımları da sönümleyerek insanlara konfor alanı sağlanabiliyor. 5 katlı binalar için bu sistemi pek önermiyoruz. Daha çok metropollerdeki 15-20, hatta 40 katlı binalarda bu sistemin kullanımını tavsiye ediyoruz. Kat yüksekliği ne kadar artarsa, sistem de o kadar efektif oluyor. Bu sistem bina toplam kütlesinin yüzde 3 ila 4’ü kadar ilave ağrılık getiriyor. Örneğin, 5 katlı binanın her katını 100 ton kabul ederseniz, toplamda 500 ton eder. Onun yüzde 3’ü kadar yükü binanın tepesine koyduğunuzda, devede kulak kalır. Ancak cihazın ebatları, kullanılacağı binaya göre özel tasarlanmalı. Maliyet de bu açıdan değişiklik gösterebilecek olsa da, inşaat maliyetinin yüzde 1’i bile olacağını sanmıyorum. Buradaki asıl maliyet, mühendislik hizmetiyle binanın simülasyonunun yapılması olacaktır. Bu da binanın toplam maliyetinin yanında yüzde 1 ila 1 buçuğuna denk gelir” diye konuştu.
BİNALARA SONRADAN DA DAHİL EDİLEBİLİYOR
İstanbul Teknik Üniversitesi, ?Sakarya Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, ?Türk-Alman Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin üzerinde çalıştığı sistem, pek çok sarsıntı sönümleyiciden farklı çalışıyor. İzolatör kullanımı her geçen gün artsa da, bu sistemler genellikle inşaat esnasında yapının bodruma yakın, alt katlarına yerleştiriliyor. Prof. Dr. Tahsin Engin’in de verdiği 6 Şubat örneğinde deprem izolatörleri yapıya sonradan dâhil edildiğinde hem bina sağlığını olumsuz etkiliyor hem de maliyeti artıyor. Peki hiçbir sönümleyiciye benzemeyen ‘U’ şekilli tank hangi yapılara, nasıl dahil ediliyor? Prof. Dr. Tahsin Engin sistemin en çok merak edilen yanını açıklayarak sözlerini şöyle sonlandırdı:
Alıntı Metni
Devami...