Gökhan Karakaş -Geçtiğimiz yaz ortaya çıkarak adeta sarı felakete dönüşen müsilajın izini sürdüğümüz dalışlara Beylikdüzü ve Büyükçekmece sahillerinde devam ettik. Marmara Denizi’nde son yılların en büyük deniz salyası (müsilaj) yoğunluğu, 2021 yazında balık yuvalarının ve tüm deniz ekosisteminin üzerini
halı gibi kaplamıştı.
Balıkçıların av sezonunu erken kapatmasını sağlarken turizm ekonomisine büyük zarar veren müsilaj büyük bir çevre felaketine dönüşürken en büyük zararı su altındaki canlılara vermişti. Balıklar bulunduğu bölgeleri terk ederken kaçamayan canlılar sarı felaket nedeniyle hayatlarını kaybetmişti. Yaz başından beri sürdürdüğümüz dalışlarla müsilajın yıkıcı etkisini araştırırken İstanbul’un batısındaki bölgelerde sorunun halen devam ettiğini gözlemledik. Batı İstanbul Dalış Merkezi’nin deneyimli sualtı eğitmenleriyle gerçekleştirdiğimiz dalışlarda karşımıza çıkan yavru kırlangıç balıkları tüm olumsuzluklara rağmen denizin kendisine gelmeye başladığını gösterdi.
Çubuk müsilaj tehdidi
Marmara Denizi’ni kullanarak 1990’lı yıllara kadar gittiği Karadeniz’de bile sıkça görülen kırlangıç balığı, 2021 yazında adeta yok olmuştu.
Beylikdüzü ve Büyükçekmece sahilindeki dalışlarda yavru bireylerin deniz ekosistemine katıldığını görmek umutlarımızı artırdı. Temiz kumluk derinlikleri tercih eden vatozların da bölgeye döndüğü görülürken kaya balıkları ve horozbina balıklarının dalışlarımız sırasında kendilerini göstermesi 2022 yazında ekosistemin kendisini toparladığının işareti olarak yorumlandı.
Fakat bilim insanlarının “çubuk müsilaj” dediği tortu tabakasının hareket edemeyen canlılar üzerini örttüğü ve baskısının devam ettiğini gözlemledik. Dalışlarımız sırasında yosun, deniz yıldızı ve midye gibi hareketsiz canlılar kadar yengeç ve salyangoz gibi hareket kabiliyeti az canlıların kirlilikten etkilendiğini gördük. Yengeçlerin üzerini kaplayan tortuyla yosunların üzerindeki tortunun aynı olduğu belirlenirken çubuk müsilaj ya da askıda müsilaj adlı türün etkisini gözlemledik. Farklı derinliklerde bulunabilen ve bulunduğu ortamda su hareketleriyle yer değiştirerek canlıların üzerini kaplayan çubuk müsilajın görüntüyü bulanık hale
getirdiği gibi kirliliği de devam ettirdiğini belirledik.
Batı İstanbul Dalış Merkezi yetkilisi ve sualtı görüntüleme uzmanı Cumhur Ayar, “Müsilajla geçen yıl ortadan kaybolan dip balıklarının kıyılara geldiğini görmek umut veriyor. Kırlangıç gibi hassas türlerle vatoz gibi çok bilinen ama son dönemde buraları terk eden türlerin dip yapısına dönmesi, giden diğer türlerin de geleceğinin işareti. Ama hareketsiz canlıları ve kayalık yapısını kaplayan müsilaj tortusunun yok olması için Marmara Denizi’nin sıkı önlemlerle korunması şart” dedi.
‘İleri biyolojik arıtma zorunluluktur’
Görüntüleri inceleyen Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı ise, müsilaj oluşumu için tüm şartların devam ettiğini belirtirken işe Marmara Denizi’ni atık çukuru olarak değerlendirmekten vazgeçerek başlamak gerektiğini belirtti. Marmara Denizi’ne 40-50 yıldır verilen evsel, endüstriyel ve tarımsal atıkların denizi yoğun bakım hastasına dönüştürdüğünü belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, dip balıklarının dönüşünün umudun halen sürdüğünün işareti olarak algılanması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Sarı, “Müsilajın bittiğini düşünmek hata olur.
Oysa tam tersine geçen yıl yüzeyde gördüğümüz köpük kıvamındaki müsilaj toplam müsilajın binde biri değildi.
Müsilaj deniz yüzeyi ile 30 metre derinliğe kadar olan ışıklı bölgede gerçekleşen bir ekolojik felakettir ve çok azı yüzeye çıkar. Büyük kısmı deniz dibine çöker. Bazı canlıları öldürürken bazılarının yer değiştirmesini sağlamıştı. Kıyıdaki sünger topluluklarının tamamına yakını ölmüştü.
Deniz çayırlarının bir kısmı tahrip olmuştu. Üreme döneminde balıkları görmek güzel ama müsilajın neden değil sorun olduğunu bilmeliyiz. Marmara’nın orijinal yapısını, kırılgan ekosistemini, iklim değişimini, biyolojik çeşitliliğini dikkate alan yeni bir atık yönetim politikasına ihtiyacımız var. 22 maddelik Marmara Denizi Eylem Planı’nın tam anlamıyla eksiksiz uygulanması gerekiyor. Çubuk müsilajın etkisini sürdürdüğünü görüyoruz. İleri biyolojik arıtmaya geçmeliyiz” dedi.
Belgesel Bir Umut Marmara YouTube



Devami...