GÜLDEN ÇOKTAN İstanbul - Ramazan ayında barınağa mama götürdüğünde köpekleriyle karşılaştığını söyleyen Ceylan Karaca, barınaktan köpek sahiplenmenin ve özellikle engelli olan köpeklerin yeni yuvası olmanın önemine dikkat çekti:
İki yıl evden çıkamadı
“Kafeslerin olduğu bölüm de Işık’ı gördüm. Ayağa kalkamıyor ve göremiyordu. Mama yiyemiyordu. Ben de ileri derece de miyoptum. ‘Bu da benim gibi göremiyor’ dedim. Aldım kucağıma ve o günden sonra onu hiç bırakmadım. Sahiplendim. Kafasına aldığı darbe yüzünden göz sinirleri ve omuriliği zarar görmüştü. İlk başta arka ayaklarına basamıyordu. Göbeğinde sigara izleri ve ayaklarında ip izleri vardı. 35 günlük falandı. Işık, bir süre sonra evden dışarı çıkmamaya başladı. Hayvan davranış uzmanı buldum ve anksiyetesi çıktı. İki sene evden çıkamadı. Hep evin bahçesinde zaman geçirdi. Beş gün klinikte kaldı. Şimdi 4.5 yaşına geldi. Sonrasında pandemi döneminde Nokta’yı sahiplendim. Araba çarpmıştı ve arka bacağı kırılmıştı. Kemik enfeksiyonu sonucu bacağını kaybetti. O da mesela bacağının olmamasına hiç üzülmeyen güçlü bir köpek. Geçici yuva olacaktım ama onu bırakamadım.”
‘Ben de gözümü kaybettim’
Görme engelli köpeği Işık’ı sahiplendikten 4 ay sonra kendisinin yaşadığı bir sağlık sorunu sonucu bir gözünde görme kaybı yaşandığını belirten Karaca, barınaklarda kurtarılmaya ihtiyacı olan engelli köpeklerin bulunduğunu söyledi ve devam etti:
“Hepimizin başına bir şey gelebilir. Ben bir gözümü kaybettim. Bize yardım edecek ailemiz, arkadaşlarımız var ama onların sağlık sorunlarını insanlar olmadan çözmesi imkânsız. Evden çıkmak istemesem bile o gün onları gezdirmek zorunda olduğum için dışarı çıkıyorum. Sonra da iyi ki dışarı çıkmışım diyorum. Bazen dört kilometre falan yürüyoruz. Ben onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Özellikle para verip satın almak çok gaddarca geliyor. Barınakta, sahiplendiğiniz de hayatı boyunca size, karşılıksız sevgiyi sunabilecek o kadar çok hayvan var ki.”


Devami...