Karabük'ten İstanbul'a seyir halindeyken Kuzey Marmara Otoyolu Çiftalan mevkiinde üst geçidin duvarına çarpan 5 kişinin hayatını kaybettiği, 3'ü çocuk 10 kişi ağır olmak üzere, 25 kişinin yaralandığı kazayla ilgili soruşturmada, çarpıcı tespitler yer aldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma dosyasında takometrenin şoför adına kayıtlı olmadığı ortaya çıktı. Hareket halindeki aracın hızını, kilometresini, kat ettiği mesafeyi ve sürücünün çalışma sürelerini ve sistemdeki arızları kaydetmeye yarayan takograflarda çeşitli hileler yapılıyor. Şoför maliyetini azaltmak ve cezalardan kaçmak isteyen bazı firmalar takografların hız parametrelerini değiştiriyor, sensöre mıknatıs koyuyor ya da takografı çizen hız ibresine sigara izmariti gibi parçalar yerleştiriyor.
"TAKOGRAF YETKİLİ SERVİSLERİNİN YARDIMI OLMADAN MÜMKÜN DEĞİL"
Şoförlerin hile yapmasının yanı sıra takograf yetkili servislerinin de bu hileye ortak olduğunu ifade eden takograf uzmanı Elektrik Elektronik Mühendisi Bilal Yeşil,, "Analog takografları kullanmak kolaydır. Manipülasyon yapmak da kolaydır. Dijital takpograflarda da müdahale yapılır ancak çok daha karmaşıktır ve uzman değilseniz o manipülasyonları tespit etmeniz de zordur. Şu anda Türkiye'de takograf takılı araçların yüzde 50'si analog, dijital fark etmeksizin müdahaleli. Takografın müşürü dediğimiz hız sensörü ve takograf arasındaki sisteme müdahale edilir. İletişimin kesilmesi ya da sisteme yanlış bilgi gönderilmesi sağlanır. Bu maksatla müşür manipüle edilir. Araya devre kesici takılır. İkinci bir sahte ye da yedek müşür takılır. Bunlar çok daha basit yöntemler. Daha detaylı yöntemler var. Takograf yetkili servislerinin yardımı olmadan mümkün değil. Aracın kara kutusuna müdahale ediliyor. Bunlar çok spesifik manipülasyonlardır. Bunları bulmak için serviste 1-2 hafta uğraşılabiliyor" diye konuştu.
"FREN, ABS, ŞANZIMAN ÇALIŞMAZ"
Takograftaki hilenin çok ağır sonuçlar doğurduğunu ifade eden Bilal Yeşil, "Takograf her ne kadar sürücünün çalışma süresini kontrol etse de teknik olarak yerine getirdiği çok kritik bir görevi var. Aracın üzerindeki onlarca beyinden birisidir. Diğer beyinlere aracın hızı, zamanı ve kilometre bilgisini sağlar. Bu bilgiler diğer beyinlere gitmediği zaman araç düzgün çalışmaz. Fren, ABS, şanzıman çalışmaz. Bunlar uzun vadede arızalanır ve aracın kaza yapmasına neden olur" dedi.
Yapılan denetimlerin yeterli olmadığını dile getiren Yeşil, "Şu anda Türkiye'de etkin ve sürekli bir denetlemeden bahsetmek mümkün değil. Çünkü dijital takografları polisin denetleyebilmesi için özel veri indirme cihazlarının olması lazım. Analiz yazılımların olması lazım. Şu anda polisin elinde bunlar yok. Polisin, sürücünün son 28 gününü denetlemesi bu şartlar altında mümkün değil" ifadelerini kullandı.
İĞNELERİ EĞİYOR, HIZ İBRESİNE SİGARA İZMARİTİ KOYUYORLAR
Takograf yetkili bayii olan Serdar Akyüz de şoförler ve firmalar tarafından yapılan hileleri anlattı. Akyüz, " Analog ve dijital takograflar var. Analog takograflarla oynamak daha basit. Örneğin çift şoför gidiyor, kağıt değiştiriyorlar. İğnelerini eğiyorlar. 80 kilometre hızla giderken 70'le gidiyor gibi gösterebiliyorlar. Analogların kağıtlarını elle yazıyorlar. Kağıtları değiştiriyor, başka isimlere düzenleniyor. Kağıdı çizen hız ibresinin içine plastik parça ya da sigara izmariti koyuyorlar. Şanzımana mıknatıs koyarak istirahat gösteriyorlar. Otobüs seyahate devam etse takograf iptal oluyor. Muavine ehliyet çıkaranlar var. Muavin arkada yatarken muavinin ehliyeti ile çift şoförmüş gibi gidiyorlar" dedi.


Devami...