Denizli'nin Honaz ilçesinde bir inekte Şağ hastalığının ortaya çıkmasının ardından vatandaşlar Şap hastalığı nedir, belirtileri nelerdir sorusuna yanıt aramaya başladı. Çift tırnaklı hayvanlarda görülen genellikle et, süt, ve iş gücü kaybına yol açan viral bir hastalık olan Şap hastalığı öldürücü bir bir hastalık olmamasına karşılık hızla bulaşma ve yayılma etkisine sahiptir. Hayvanlarda görülen bir hastalık olsa da insanlarda da görülme oranı az da olsa mümkündür
Denizli'de 17 mahalleye şap karantinası
DENİZLİ'nin Honaz ilçesinde, bir inekte şap hastalığı tespit edilmesi üzerine 17 mahallede karantina kararı alındı.
Honaz ilçesi Kızılyer Mahallesi'nde durumundan şüphelenilen bir inekten alınan numune, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri tarafından laboratuvara gönderildi. Yapılan testler sonucu inekte şap hastalığı bulunduğu belirlendi. Bunun üzerine Kızılyer ve ilçedeki 16 mahalle karantina altına alındı. İl Tarım ve Orman Müdürü Yılmaz Erkaya bölgede başıboş gezen ve riskli görülen hayvanların aşılandığını belirtti. İlçede gereken tüm tedbirlerin alındığını belirten Erkaya, "Bir inekte çıkan şap hastalığı nedeniyle 17 mahallede hayvan alım ve satımını durdurma kararı alındı. Buralarda daha önceden aşı yapılmıştı. Yeni bir hastalık görülmemesi durumunda yaklaşık 1 ay sonra alım satımların yeniden başlayacağını düşünüyoruz" dedi.
ŞAP HASTALIĞI NEDİR?
Şap, çift toynaklı hayvanlarda görülen viral bir hastalıktır. Halk arasında tabak veya dabak olarak adlandırılır.
Evcil veya yabani tüm çift tırnaklı hayvanlarda görülebilen, kronik durumlarda zayıf ve yavru hayvanlarda ölüme sebebiyet veren, genellikle et, süt ve iş gücü kaybına sebep olan viral bir hastalıktır. Türkiye Tarım ve Orman Bakanlığınca ihbarı mecburi hastalıklar arasında yer almaktadır. Hastalığın mortalitesi düşük olmasına karşın yüksek morbiditeye sahiptir. Bu şu anlama gelir: Öldürücü olmamakla birlikte sürü içerisinde veya bölgede hızla yayılır. Her ne kadar zoonoz kabul edilse de insanlara bulaşma oldukça nadirdir.
Hastalık İlk kez 1546 yılında Hieranymus Fracastorius tarafından tanımlanmıştır. Türkiye'de ise ilk olarak 1914 yılında istatistiki bilgi olarak kayıt altına alınmıştır.
Picorna virüsler grubu içinde Aphtovirus alt grubundandır. Virüsün bilinen (A, O, C, Sat 1, Sat 2, Sat 3 ve Asia 1) isimlerinde 7 adet serotiplerinin yanında, yaklaşık 64 farklı alt tipi mevcuttur.
Türkiye'de en çok görülen serotipler A, O ve Asia-1 serotipleridir.
Yüksek sıcaklık, direkt güneş ışığı virüs için uygun olmayan şartlardır.
Direkt güneş ışığı virüsün tahrip olmasına sebep olur. Direkt güneş ışığına maruz kalmadığı şartlarda
40 °C 12 saatte,
60-65 °C 30 dakikada,
85 °C ise hemen tahrip olur. (sütü kaynatmak, eti kaideye uygun şekilde pişirmek virüsü temizler)
Virüs normal hava şartlarında (ör. oda şartları) yaşamını sürdürür,
Virüs bilinen birçok dezenfektan a karşı dayanıklıdır.
Virüsün dayanıksız olduğu dezenfektanlar şunlardır.
Potasyum hidroksit (KOH)
%4 soda, asitler (sirke asiti)
%1-2 NaOH (sudkostik)
Hastalık etkeninin normal koşullarında yaşama standartları
Donmuş sperma (-270 °C) 30 gün
Yapağıda 24 gün
Deri ve kıllarda 28 gün
Kuru ot ve danelerde 130 gün
Ayakkabı ve lastik çizme 80-100 gün
Toprakta 28 gün
Dondurulmuş taze ette 1 yıl süreyle hastalık yapma yeteneğini korur.


Devami...