Etiketlenen üyelerin listesi
Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor
-
05.Mayıs.2020, 12:26 #1
- Üyelik tarihi
- 05 Ağustos 2016
- Mesajlar
- 143,952
- Tecrübe Puanı
- 152
Otobüs ve uçak seferleri ne zaman başlayacak?
Otobüs ve uçak seferleri ne zaman başlayacak? Yüz binerce vatandaş bu soruya cevap bulmaya çalışıyor. Dünkü Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısı sonrası bu soru yoğun bir şekilde iletildi. İşte konuya dair son bilgiler...
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: NORMAL HAYATA DÖNÜŞÜ KADEME KADEME BAŞLATACAĞIZ
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, dünyanın tamamıyla birlikte Türkiye'yi de etkileyen Kovid-19 salgınında önemli bir dönüm noktasına gelindiğini dile getirdi.
Türkiye'nin en baştan itibaren salgınla mücadelesini 4 ana hedef etrafında yürüttüğüne değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlar, fiziki mesafenin temini, sağlık sisteminin ayakta kalması, temel ihtiyaç maddeleriyle ilgili üretim ve tedarik zincirlerinin aksamamasıyla kamu düzeninin devam etmesidir. Gelişmiş ülkelerin çoğunun dahi bu başlıklarda kontrolü sağlamakta zorlandığı bir dönemde Türkiye, hamdolsun devleti ve milletiyle örnek bir mücadele ortaya koymuştur. Hastalığın tespiti ve tedavisi konusunda kendi özgün modellerimizi geliştirip uygulamaya geçirdik. Bu sayede hem ölüm oranımızı çok aşağıda tuttuk hem de hastalığın yayılma hızının önünü başarılı bir şekilde kestik. Yeni hasta sayımız artık 1000'li rakamlarla ifade edilir hale geldi. Yoğun bakım ve solunum cihazına bağlı hasta sayısı sürekli azalıyor. Buna karşılık iyileşen hasta sayısı katlanarak artıyor. Doktoruyla hemşiresiyle teknisyeniyle tüm sağlık çalışanlarımızın fedakarca gayretleri neticesinde hastanelerimizde vicdanları kanatan hiçbir görüntü yaşanmadı."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgının Türkiye'de görüldüğü ilk günden itibaren tüm adımların bilinçli, kararlı ve zamanlı atıldığını belirterek, şunları kaydetti:
"Sağlık Bakanlığımız bünyesinde oluşturduğumuz Bilim Kurulunun tavsiyeleri ve değerlendirmeleri ışığında her türlü tedbiri aldık. Hastalığın görüldüğü ülkelerle hava ve kara sınırlarımızı kademeli bir şekilde kapattık. Okullardaki eğitim-öğretime vakitlice ara verdik. Tüm toplantıları, etkinlikleri ve benzeri programları erteledik. İnsanların bir arada bulunduğu işletmelerin faaliyetlerini tamamen durdurduk veya sınırlandırdık. İbadetlerin camilerde toplu olarak yapılması yerine evlerde ifasını temin ettik. Mümkün olan tüm sektörlerde evden çalışma modeline geçilmesini sağladık."
Şehirler arası ulaşımın sınırlanarak ülke içindeki insan hareketliliğinin ciddi oranda azaldığını aktaran Erdoğan, "Alınan tedbirlerden etkilenen tüm kesimler için destek programları hazırladık. Hizmete sunduğumuz finansman ve sosyal destek paketlerinin tutarı 200 milyar lirayı aştı. Sosyal yardımlardan yararlanma hakkı olanlara ilave nakdi yardımlar yaptık. İlk iki sosyal destek programıyla 4 milyon 400 bin vatandaşımıza 1000'er lira nakdi yardımda bulunduk. Çok daha kapsamlı olan üçüncü sosyal destek programıyla bütün bunlarla ilgili çalışmalarımız sürüyor." diye konuştu.
"İlaç ve aşı geliştirme çalışmalarını, uluslararası toplumla işbirliği halinde sürdürüyoruz"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başlatılan "Biz Bize Yeteriz Türkiyem" kampanyasına şu ana kadar yapılan bağışların tutarının 1 milyar 910 milyon lirayı bulduğunu bildirerek, "Kampanyamız devam etmektedir. Milletimiz bu zor günlerinde bir kez daha birbirine destek oldu, örnek dayanışma sergiledi." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de bunlar yapılırken, yurt dışındaki vatandaşların da ihmal edilmediğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kurduğumuz havayolu köprüleriyle 65 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik. Sadece 16 Nisan'dan beri vatanlarına kavuşturduğumuz kişi sayısı 29 bini buldu. Bu vatandaşlarımızı, yurtlarda 14 gün karantinada tuttuktan sonra evlerine göndermek suretiyle, sınırlarımız ötesinden hastalık taşınması riskinin de önüne geçtik. Maskeden tuluma, tanı kitinden solunum cihazına kadar her konuda sadece kendi kendimize yetmekle kalmadık, 57 ayrı ülkeye yardım yaptık, destek verdik. Son olarak Somali'ye, diğer tıbbi malzemelerin yanı sıra kendi üretimimiz olan solunum cihazlarından da hibe ettik. Bu cihazlar, Somali'nin ilk solunum cihazları olarak hizmete girdi. Aynı şekilde Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere pek çok ülkeye, talep ettikleri tıbbi malzemeleri, ihtiyaç planlamamız çerçevesinde gönderdik, gönderiyoruz. İlaç ve aşı geliştirme çalışmalarını, uluslararası toplumla iş birliği halinde sürdürüyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Koronavirüs Küresel Mukabele Uluslararası Taahhüt Etkinliği'ne video konferans yoluyla katılarak, bu konudaki görüşlerini ve destek beyanını dünyayla paylaştığını hatırlattı.
"Bu gayretlerimizin karşılığını önümüzdeki dönemde hep birlikte alacağız"
Erdoğan, normalleşme süreciyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Hastalığın ağır etkilerinin görüldüğü 65 yaş üstü ile hastalık taşıyıcısı olma ihtimalleri bulunan 20 yaş altına getirdikleri sokağa çıkma sınırlamasının, salgının yayılmasını ciddi oranda engellediğini vurgulayan Erdoğan, büyükşehirler ile Zonguldak'ta uygulanan hafta sonları ve resmi tatillerde sokağa çıkma sınırlandırmasının salgınla mücadeleye büyük faydasının olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Bilim Kurulu ile yakın iş birliği halinde alınan tedbirler sayesinde bugünlere gelindiğine dikkati çekti.
Erdoğan, "83 milyon vatandaşımın her birine, salgına karşı yürüttüğümüz mücadeleye verdikleri destek, gösterdikleri sabır için şahsım ve Kabinem adına şükranlarımı sunuyorum. İnşallah bu gayretlerimizin karşılığını önümüzdeki dönemde hep birlikte alacağız." diye konuştu.
Alınan tedbirlerin önemli bir kısmında 1,5 ayın geride bırakıldığını hatırlatan Erdoğan, bu süre boyunca okuluna gidemeyen öğrencilerin, iş yerini açamayan esnafın, çalışamayan işçilerin, sokağa çıkamayan gençlerin ve yaşlıların, hayatını sınırlandırmak zorunda kalan tüm vatandaşların eski günlerini özlediklerini bildiklerini vurguladı.
"Normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Elbette normal hayata dönüşü kademe kademe başlatacağız. Ancak, şu gerçeği asla aklımızdan çıkarmamamız gerekiyor. Dünyanın tamamıyla birlikte ülkemizde de hiçbir şey tam manasıyla eskiden bildiğimiz normal düzene dönmeyecektir, dönemeyecektir. Salgının daha ne kadar süreceği, hastalığa çare olacak ilaçların ne zaman bireylerin kullanımına sunulabileceği henüz belli değildir. Bunun için evet, normale döneceğiz, ama bu yeni bir normal olacaktır. Sınırlamaların bir kısmı azaltılarak da olsa sürecektir. Kalabalık yerlerde maske kullanımı ve fiziki mesafeye riayet ile temizlik kurallarıyla ilgili titizlik devam edecektir."
Salgının tamamen bitmediği ülkeler sebebiyle uluslararası seyahatlerin ne zaman tam anlamıyla açılacağının hala belirsiz olduğunu ifade eden Erdoğan, küresel ekonomik ve siyasi dengelerdeki sarsıntının karşılarına nasıl bir tablo ortaya çıkartacağının meçhul olduğunu söyledi.
Bunun için ilerleyen süreçte salgının yurt içinde ve yurt dışındaki seyrine bağlı olarak dinamik bir şekilde yürüteceklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tüm bu gerçekler ışığında, Cumhurbaşkanı Yardımcımızın koordinasyonunda, tüm bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın katılımıyla bir normalleşme planı hazırladık. Açıklayacağım plan, halkımızın beklentileri ve bakanlıklarımızın çalışmaları ile Sağlık Bakanlığımızın ve Bilim Kurulumuzun görüşleri çerçevesinde şekillenmiştir. Ancak bir kez daha altını çizerek ifade etmek istiyorum. Bu takvim, bir anda mart ayının ilk günlerindeki hayatımıza geri dönüş anlamına gelmiyor. Normalleşme planıyla sadece vatandaşlarımızın günlük hayatlarını, salgın şartlarında olabilecek en iyi seviyeye getirmeyi hedefliyoruz. Rehavete de karamsarlığa da kapılmadan bu mücadeleyi sonuna kadar yürütecek ve inşallah başaracağız.
Sınırlandırmaların kademeli şekilde esnetilmesiyle ilgili düzenlemeleri, genel olarak mayıs, haziran ve temmuz aylarına yayarak yapıyoruz. Fiziki mesafenin korunmasının, maske kullanımına devam edilmesinin, temizlik kurallarına sıkı şekilde riayetin, bu sürecin vazgeçilmez şartları olduğunun altını tekrar çiziyorum."
Mayıs ayı normalleşme planı
İlk olarak mayıs ayı normalleşme planını paylaşan Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
"Sağlık Bakanlığımız, ülkemizdeki tüm sektörlerde normalleşme sürecinde uygulanacak salgın tedbirlerine ilişkin rehber dokümanlar hazırlayarak ilgili kurumlara göndermeye başladı. Tüm kurumlar ve işletmeler, faaliyetlerini bu rehber dokümanlardaki kurallara uygun şekilde yürütecek. İlk müjdemiz 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşlarımızadır. 65 yaş üstü gruba, ilk etapta, sokağa çıkma sınırlandırması günlerinin birinde ve 4 saat süreyle, yürüme mesafesiyle tahditli olarak dışarı çıkabilme imkanı getiriyoruz. İlk uygulamayı da bu hafta sonu 10 Mayıs Pazar günü 11.00 ile 15.00 saatleri arasında gerçekleştiriyoruz.
20 yaş altı için ise bu esnemeyi iki grup halinde uygulanacağız. 0-14 yaş grubu hafta içinde, 13 Mayıs Çarşamba günü, yine 11.00 ile 15.00 saatleri arasında, yürüme mesafesiyle tahditli olarak dışarı çıkartılabilecek. 15-20 yaş grubu ise 15 Mayıs Cuma günü, yine aynı şartlarda ve aynı saatlerde dışarı çıkarak, hava alıp dinlenebilecek. Kurallara riayet düzeyine bakarak, sonraki haftalarda da aynı uygulamayı devam ettireceğiz."
"Bu hafta sonu da sokağa çıkma sınırlaması uygulaması sürecek"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu hafta sonu da sokağa çıkma sınırlaması uygulamasını sürdüreceklerini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Halen 31 ilde uygulanan şehirlerarası giriş-çıkış sınırlandırmasını, ilk etapta, bu geceden itibaren 7 ilimiz için bitiriyoruz. Bu illerimiz, Antalya, Aydın, Erzurum, Hatay, Malatya, Mersin ve Muğla'dır. Her hafta illerimizle ilgili değerlendirme yapacak, gelişmelere göre karar vereceğiz. Diğer 24 ilimizdeki giriş-çıkış sınırlaması 15 gün süreyle uzatılmıştır.
İstanbul, Ankara ve İzmir'deki ticari taksiler için tek-çift plaka uygulamasını 5 Mayıs itibariyle sona erdiriyoruz.
Gereken temizlik şartlarının sağlanması, randevu sistemiyle çalışılması ve koltuk sayısının yarısı kadar müşteriye hizmet verilmesi şartıyla, berber, kuaför, güzellik salonu gibi işletmeler 11 Mayıs'ta faaliyete geçebilecek.
Aynı şekilde, Sağlık Bakanlığının ve Ticaret Bakanlığının belirlediği kurallara uyulması şartıyla alışveriş merkezleri 11 Mayıs'tan itibaren hizmet vermeye başlayabilecek. Giyim eşyası, ayakkabı, çanta, zücaciye gibi ürünlerin satıldığı işletmeler, belirlenen şartlara uymak kaydıyla, 11 Mayıs'ta hizmete açılabilecek."
Normalleşme sürecinin bir parçası olarak, bugüne kadar piyasada satışına izin vermedikleri cerrahi maske ve bez maske satışına, halkın kolayca ulaşabileceği yerlerde izin vermeyi planladıklarını söyleyen Erdoğan, maske türlerine göre bir üst fiyat belirlenerek, halkın mağdur edebileceği girişimlerin de önünün kesileceğini vurguladı.
Bu yıl hac ibadetinin yerine getirilip getirilemeyeceği ile ilgili olarak, Diyanet İşleri Başkanlığının, gerekli görüşmeleri yaparak karar vereceğini bildiren Erdoğan, bu meselede İslam aleminin geniş bir istişareyle ortak karar alması gerektiğine dikkati çekti.
"Askerlik terhis işlemlerinin 31 Mayıs'ta başlayacak"
Erdoğan, askerlik terhis işlemlerinin 31 Mayıs'ta başlayacağını söyledi.
Milli Savunma Bakanlığının atama, görevlendirme ve personel temin faaliyetlerinin 1 Haziran'da, celp işlemlerinin 5 Haziran’da, bedelli askerlik işlemlerinin ise 20 Haziran'da yeniden başlayacağını, belediyelerin kredi işlemleri ile İller Bankası ihalelerinin 27 Mayıs'ta yeniden açılacağını aktaran Erdoğan, "Salgın hastanelerinin sayıları 1 Haziran'dan itibaren azaltılarak, bu kuruluşların hasta kabulüne ve normal işleyişe başlamaları sağlanacaktır." diye konuştu.
Erdoğan, eğitimde attıkları adımları Sağlık Bakanlığının ve Bilim Kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda belirlediklerini ifade ederek, "Buna göre, Yükseköğretim Kurumları Sınavı 27-28 Haziran’da, Liselere Geçiş Sınavı 20 Haziran’da, Askeri Öğrenci Sınavı 14 Haziran'da yapılacaktır. Üniversiteler 15 Haziran’da akademik takvime dönebilecekler. Adliyeler, ara verilen duruşma, keşif, yargı süresi, uzlaştırmacı görevlendirmesi, icra-iflas takiplerinin durdurulması uygulamaları 15 Haziran'da sona erecek." değerlendirmesini yaptı.
Sağlık Bakanlığının ve Bilim Kurulunun görüşlerine uygun şekilde hazırlanan normalleşme planını, daha önce de belirtiği gibi dinamik bir şekilde uygulayacaklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gelişmelere ve ihtiyaca göre, bazı tarihlerin öne alınması, bazılarının geriye bırakılması mümkündür. Ülkemizin, bu plan doğrultusunda ne zaman arzu ettiğimiz düzeyde normalleşeceğinin kararını 83 milyon hep birlikte vereceğiz. Şayet, Sağlık Bakanlığının hazırladığı rehberlerdeki kurallara riayeti en üst düzeyde tutarsak, bu süreç daha hızlı olacaktır. Ancak, kurallara uyulmaması ve Allah göstermesin, salgının yeniden yayılması halinde, çok daha sert tedbirlere başvurmak zorunda kalabiliriz. Dünyada salgını önce kontrol altına alıp, sonra kurallara yeteri kadar uymadıkları için yeniden meşum hastalığın pençesine düşen ülke örnekleri vardır. İnşallah biz böyle bir duruma düşmeyeceğiz.
Tedbirsiz tevekkül cehalet alametidir. Biz, salgınla mücadele için bilim insanlarımızın söylediği her tedbiri harfiyen yerine getirmek suretiyle, Allah'ın bir kaderinden bir diğer kaderine sığınacağız. Salgın hastalığın olduğu yerde veya olduğu yere gidilmemesi, bulunulan yerde salgın hastalık varsa oradan da çıkılmamasını tavsiye eden bir Peygamberin ümmetine yakışan işte budur. Dünyanın özellikle salgın sonrası, hiçbir bakımdan asla yeniden eskisi gibi olamayacağı bir dönemden geçtiğimizi unutmamalıyız. Bu sürecin ülkemizde de siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel her türlü alanda yeni bir silkinişe, yeni bir uyanışa, yeni bir dirilişe vesile olmasını diliyoruz. Çünkü ülkemizde, maalesef, tek parti devrinden beri bu millete maddi-manevi eziyet eden bir anlayışın, salgın günlerinde dahi içindeki kini, nefreti, karanlığı ortalığa saçmaktan geri durmayan örnekleriyle karşılaşıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli iradenin üstünlüğünü, demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti, sandığı hazmedemeyen bu faşist zihniyetin hala vesayet, darbe ve cunta özlemiyle yanıp tutuştuğunu bildirdi.
"CHP yöneticilerinin sadece son bir haftadaki beyanlarını alt alta koyduğunuzda ortaya çıkan tablo bize bunu söylüyor." diyen Erdoğan, bu zihniyetin ülkenin 70 yıllık demokrasi tecrübesinden zerre kadar nasiplenmediğinin anlaşıldığını kaydetti.
Erdoğan, "Demokratik yöntemlerle iktidara gelmek yerine, darbeyle ülkenin yönetimini gasbetme hevesiyle hareket edenler, 15 Temmuz’da milletten aldıkları derse rağmen aynı yolda yürümekte ısrar ediyorlar. Sadece son günlerdeki kötü örnekler bile, karşımızdaki hastalıklı zihniyetin asla iflah olmayacağının delilidir." diye konuştu.
"Sürekli iftira atılarak, insanların mahremiyetine girilerek siyaset yapılmaz."
CHP yöneticilerinin "siyaset" diye sergiledikleri tavırların dünyanın hiçbir yerinde demokrasiyle, hukukla ve hatta insanlıkla bağdaşmayacağına dikkati çeken Erdoğan, "Sürekli yalan söyleyerek siyaset yapılmaz. Sürekli yanlış bilgilerle insanlar haksızca itham edilerek siyaset yapılmaz. Sürekli iftira atılarak, insanların mahremiyetine girilerek siyaset yapılmaz. Doğru olmadığını çok iyi bildikleri konuları, pervasızca ve yol açtığı sosyal, siyasi, ekonomik sonuçları umursamadan tartışmaya açanların yaptıkları işin adı siyaset değildir. Gerçi bunların kasetle göreve gelmiş genel başkanları da yıllardır aynı yöntemleri kullanıyor. Hal böyle olunca yardımcılarına, il başkanlarına diyecek söz bulamıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, CHP’nin bu tarzı yüzünden, yeni nesillerin siyasetten soğumasından endişe ettiklerini belirterek, kadınları ve gençleri siyasi karar alma mekanizmalarında daha etkin şekilde yer almaya davet ederken bu tür kötü örneklerin gayretlerini sekteye uğratmasına asla izin veremeyeceklerini söyledi.
"Siyasetin kalitesini artırmanın yolu, bu kirli zihniyeti ülkemizden tasfiye etmekten geçiyor." ifadelerini kullanan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Aziz milletim... CHP yöneticileri ile aynı zihniyetin medyadaki ve diğer mahfillerdeki mensuplarını buradan bir kez daha ikaz ediyorum. Beyhude yere uğraşmayın. Türk Milleti, sizi ne o sandıktan çıkartır, ne de sırtınızı yaslamaya çalıştığınız darbecilere meydanı bırakır. Çünkü siz kesinlikle milli değilsiniz, yerliliğiniz de tartışılır. Çünkü siz bu halkın inancına, tarihine, kültürüne, gönül dünyasındaki sızılara saygılı değilsiniz. Çünkü siz bu ülkede ne kadar bozguncu, ne kadar sapkın, ne kadar azgın varsa hep onlarla birlikte oldunuz, asla milletin safında yer almadınız. Çünkü sizin ne tarihi, ne manevi, ne ahlaki bir nirengi noktanız, omurganız, davanız, kavganız var. Çünkü siz mitolojideki sadece düşmanlıktan, nefretten, korkudan, kargaşadan, acıdan beslenen yaratıklar gibisiniz. Ne bu ülkeye ne bu millete ne insanlığa dokunan en küçük bir faydanız olmadığı gibi verdiğiniz zararların haddi hesabı yok."
Devami...