Türkiye'nin koronavirüs ile mücadelesi devam ederken virüsün erken tespitine yönelik daha kısa sürede sonuç alınabilecek yöntemler üzerinde de çalışmalar sürüyor. Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu'nun (TÜBİTAK) fonladığı proje ile PCR yöntemine alternatif yeni bir kit geliştiriliyor. Projenin yürütücüsü Bilkent Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Selim Hanay, doktora araştırmaları tezinin bu konu üzerine olduğunu ve yaklaşık 15 yıldır bu cihaz üzerinde çalıştıklarını söyledi. Dr. Hanay, amaçlarının belirtiler ortaya çıkmadan hastalık kuluçka dönemindeyken virüsün tespitine yönelik olduğunu anlatarak, "Aslında Kasım ayında tüm bu olaylar başlamadan önce projeyi, virüsleri algılayabileceğimiz bir platform olması açısından önermiştik. Virüs salgını ortaya çıkınca da TÜBİTAK işleri biraz hızlandırdı. Hızlı bir şekilde biz de devam ediyoruz. 10 kişilik bir ekiple prototip çalışmalarını yürütüyoruz. Bu daha sonra seri üretim aşamasına geldiği zaman bu çipleri üretebilecek kurumlarla çalışacağız. Önemli olan şu anda prototipi üretmek" dedi.
'30 DAKİKADA SONUÇ VEREBİLECEK'
Dr. Hanay, kitin bilinen biyokimyasal kitlerden çok daha farklı çalışacağını vurgulayarak şöyle konuştu:
"Hastalığın kuluçka döneminde hastalık belirtileri ortaya çıkmadan önce hızlı bir şekilde çalışacak bir kit geliştiriyoruz. Bu standart olan PCR yöntemine alternatif olarak geliştiriliyor. Bu kit ile 30 dakikada sonuç verebilecek bir teknoloji üretmeye çalışıyoruz. Ar-Ge konumundayız. Diğer kitlere göre en büyük farkı biyokimyasal reaksiyonlara değil, normal büyüklük özelliklerine dayanıyor. Virüslerin ağırlıklarını tartarak gerçekleştireceğiz. Bunlara nanomekanik sistemler deniliyor. Bu sistemler aslında bizim bilgisayar, cep telefonu gibi mikroçip teknolojilerinde üretilen yöntemlere dayanıyor. Adeta bir bilgisayar çipi gibi düşünebilirsiniz; fakat içinde hareket eden parçalar var. Bu sayede bu parçaların boyutları da virüs boyutlarına yakın. Böylece bir tane bile virüs geldiği zaman o virüsün özelliklerini algılayabilecek düzeyde olacaklar."
'VİRÜSÜN PARÇACIKLARINI TARTTIK'
Dr. Hanay, yaptıkları çalışmalarda normal standart bir virüsten çok çok daha küçük proteinleri bile tartabildiklerini ifade ederek, "Virüsün yüzde 1'i boyutlarındaki parçacıkları şu ana kadar rahatlıkla tartabildik. O yüzden virüsleri tartmak bizim açımızdan sıkıntı değil. Asıl problem bu işi yeteri kadar hızlı yapabilmek. Ağızdan alınan sürüntü örneğini ufak bir iğnenin içine enjekte edeceğiz. Bu iğnenin en ucu çok inceliyor ve belli bir proses yaptığımız zaman onun ucundan virüsler ve diğer benzeri boyuttaki parçacıklar tek tek çıkıp, bizim çipimize doğru gidiyor. Bu çipin üzerinde çalışan ufak makine tek tek gelen parçacıkların kütlelerini ölçüyor ve bu koronavirüs kütlesine yakın parçacık tespit ettiği zaman burada bir uyarı verecek. Oradan hasta gerekli yerlere yönlendirilecek" ifadelerini kullandı.
'İLK PROTOTİP HAZİRAN AYINDA'
İlk prototipi haziran ayında bitirmeyi düşündüklerini bildiren Dr. Hanay, "Bu mikroçip teknolojisi olduğu için yani bilgisayarlarda kullanılan teknoloji olduğu için bir kere prototip gösterildikten sonra benzeri çiplerin üretilmesi aslında çok hızlı yapılabilir. Çünkü hem Türkiye’de hem dünyada bu tarz çiplerin üretilmesi için baya büyük bir kaynak var. Bir kere uygulandığı zaman çok hızlı bir şekilde kış aylarında artık bunun seri üretimine geçişi olanak dahilinde olabilir. Hızlı bir şekilde ve kuluçka döneminde hastalık çıkmadan hastaneye gidilmeden bu tespitler yapılabilirse hem hastalıklar önlenebilir hem de bunun stratejik yerlere havalimanlarına, bakımevlerine ya da askeri tesislere de nasıl girişte x-ray cihazı ya da bir kimyasal getirip götürmediğinizi anlayan cihazlar varsa onlar gibi bir cihaz olabilir" ifadelerini kullandı.


Devami...