Etiketlenen üyelerin listesi
Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor
Konulanmış Görüntüleme
-
22.Aralık.2019, 08:48 #1
- Üyelik tarihi
- 05 Ağustos 2016
- Mesajlar
- 148,693
- Tecrübe Puanı
- 157
Şiddetin önüne eğitimle geçilir
Türkiye’de kadına yönelik şiddette her geçen gün artış gözleniyor. İçişleri Bakanlığı verilere göre, son beş yılda meydana gelen 1 milyon 15 bin 337 farklı kadına karşı şiddet olayında bin 890 kadın katledildi. Bu cinayetlerin ve şiddetin önlenmesi için Emniyet Genel Müdürlüğü, birçok ilde Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele birimleri kurdu. Kadın ölümlerinin ve kadına şiddetin en fazla yaşandığı il olan İstanbul’da da, Asayiş Şube Müdürlüğü’ne bağlı Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Birimi Müdürü Gülpınar Adir (39) ve altı kişilik ekibi yoğun bir çalışma sürdürüyor.
‘Şiddet her yerde’
Aynı zamanda İstanbul Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olan Adir, çalışmalarını Milliyet’e şöyle anlattı:
“Türkiye’deki en büyük sorunlardan biri şiddet. İstanbul’da 39 ilçemiz var ve bu 39 ilçede her gün en az bir şiddet vakası yaşanıyor. Dediğimiz en azı bu ve bunlar sadece bize gelenler. Şiddet yaşayanlar ya doğrudan bürolarımıza geliyor ya Cumhuriyet savcılığı kanalıyla ya da 155’i arıyorlar. Şiddet görenlerin bir çoğu da en yakını olanların şiddetine maruz kalıyor. Gelen vakalarda şiddeti uygulayanların başında eşler yer alıyor. Eşleri eski eş, sevgili ve eski sevgili takip ediyor. Diğer taraftan bu şiddet vakalarını incelediğimizde her kesimde şiddetin yaşandığını görüyoruz. En eğitimlisinden tutun, okuma yazma bilmeyene kadar fark etmiyor, şiddet her yerde.”
‘Evinde kontrol’
Şiddet görenlerin mağduriyet yaşamaması için Asayiş Şube bürolarında ‘Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büroları’ kurduklarını belirten Adir, bu büroların başında da kadın komiserlerin görev yaptığını söyledi. Adir şunları söyledi:
“Şiddet gören kadınlar ilk müracaatta karşısında bir kadınla karşılaşıyor. Yani ilk sıkıntısını bir kadınla paylaşıyor. Önce ifadesine başvuruyoruz ve eğer fiziksel bir şiddet varsa hemen hastaneye götürüp darp raporu alıyoruz. Daha sonra alacağımız tedbirler doğrultusunda Cumhuriyet savcısıyla görüşüyoruz. Kadın sığınma evine yerleşmek istiyorsa, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) ile görüşüyoruz. Eğer böyle bir talebi yoksa gerekli tedbirleri aldıktan sonra evine yerleştiriyoruz. Bazı durumlarda kadınlar kendisi koruma ya da uzaklaştırma talep etmiyor ama risk derecesinin yüksek olduğunu gördüklerimizde çıkartıyoruz. İşlemleri biten bir kadın için de, ‘Bu vaka bizden çıktı, artık bir şey yapmıyoruz’ deyip bırakmıyoruz. Eğer bu kadın evine yerleştiyse haftada bir defa gidip kadınla yüz yüze görüşmeler yapıyoruz. Herhangi bir sıkıntı yaşayıp yaşamadığını soruyoruz. Bütün bunların takibini ekip olarak yapıyoruz.”
Ekip olarak 2020’deki hedeflerinden birinin olay yerine ilk giden ekipleri eğitmek olduğunu ifade eden Adir, “Çünkü şiddet anında kadınla iletişimi sağlayan ilk ekipler nasıl davranması gerektiğini çoğu zaman bilmiyor. Personelimize profesyonel olarak psikolog, avukat, pedagog eşliğinde eğitimler vereceğiz. Böylece ekiplerimiz kadınlarla nasıl konuşması gerektiğini, hangi cümleler kurması gerektiğini ve kadın haklarının neler olduğunu bilecek. ‘Kol kırılır yen içinde kalır’, ‘Kocandır döver de sever’, ‘Bir şey olmaz tamam hadi barış’ gibi söylemlerin önüne geçmeye çalışacağız. Bunları hiçbir personelimiz kullanmayacak amacımız bu yönde” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşüm gibi
Adir açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Toplumda her geçen gün artan bu şiddetin önüne de ancak eğitimle geçilir. Şiddetin birçok nedeni var. Hayat şartları, göç, eğitimsizlik, kadını tek başına bir birey olarak görmemek ve bunun gibi pek çok neden sayabiliriz. Benim her zaman kurduğum bir cümle var; Nasıl ki binalarda bir kentsel dönüşüme gidiyorsak, insanlarda da böyle bir dönüşüme gidilmesi gerekiyor. Toplumun kadın tek başına karar verebilecek bir birey olduğunu, haklarının olduğunu, erkeklerle eşit olduğunu öğrenmesi gerekiyor. Özellikle de çocukluk çağındaki bireylere kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu anlatılmalı. Çünkü çocuk ne görüyorsa onu yapıyor. Eğitim temelde başlamalı, okullarda ilk yıllardan itibaren bunlar öğretilmeli. Kadın sadece evinde yemek, çocuk yapan değil, kadınlar hayatın her alanında, bu böyle bilinsin. Altını çizerek yine söylüyorum, bunun için de eğitimlere sıfırdan başlanmalı. Ancak şiddeti böyle önleyebiliriz.”
‘Çocukları etkiliyor’
Başvuranlar arasında kendisini en çok çocuklu kadınların etkilediğini söyleyen Adir, “Çünkü şiddet gören bir anne var ve çocuk baştan sona yaşananlara tanıklık ediyor. Şiddet gören kadının yaşadığı bütün travmayı hatta daha ağırlarını bu çocuklar da yaşıyor” ifadelerini kullandı.
Gülpınar Adir, çalışmalarını muhabirimiz Çiğdem Yılmaz’a anlattı.
Şehit babasının mesleğini seçti
Ankara Polis Akademisi’nde 2011 yılında mezun olan Gülpınar Adir (39) henüz 3 yaşındayken, polis olan babası Kemal Adir Malatya’da şehit oldu. Babasız büyüyen genç kadın, küçük yaştan itibaren polis olmayı kafaya koydu, bunu da başardı. Sekiz yıllık meslek hayatında Türkiye’nin farklı illerinde farklı görevlerde bulunan Adir, üç ay önce de İstanbul Asayiş Şube Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı. Mesleğini keyifle yaptığını söyleyen Adir, kadın olduğu için herhangi bir sıkıntı yaşamadığını, aksine çevresi tarafından “Yaparsın, çok da iyi yaparsın” sözleriyle desteklendiğini belirtti.
‘KADES uygulamasını her kadın indirmeli’
Doğrudan başvuruların yanı sıra geçen yılından beri Kadın Destek Uygulaması’nı (KADES) kullandıklarını ifade eden Gülpınar Adir, Türkiye genelinde 381 bin 507 kişinin bu uygulamayı telefonuna indirdiğini, 17 bin 774 kişinin de bu uygulama ile ihbarda bulunduğunu açıkladı. Adir, “Uygulamayı, sadece ailesinden ya da yakınından şiddet gören ya da göreceğini düşünenler değil, her kadın indirmeli. Çünkü şiddet her an her yerden gelebiliyor. Hiç tanımadığınız biri tarafından da gelişen bir olay. Bu uygulama hayat kurtarıyor. Uygulama aracılığıyla bize ulaşan kadınlara ekip gidene kadar da kadınla iletişim içerisindeyiz. Ekip gidene kadar yönlendiriyoruz. ‘Sakin olun, güvenli bir yere geçin, kalabalık bir ortamda durun’ gibi” dedi.
Devami...