Türkiye’de geçen hafta gösterime giren Fame Müzikali, baştan sona coşku dolu performansıyla dikkat çekiyor. 75’inci yılını kutlayan Yapı Kredi ana sponsorluğunda ilk kez Türkiye’ye gelen Londra’nın dünyaca ünlü sahnesi, seyirciyi ilk gençlik dönemlerine götürüyor. Michael Gore’un hafızalara kazınan ‘Fame’ parçasıyla ilk bölümde doruğa ulaşan ve 2 saat 35 dakika süren müzikal, sanat okuluna girebilmek için dua eden öğrenci sahnesiyle başlıyor. Çoğu öğretmenin branşını yüceltmek adına söylediği “Bu ‘ders’ hayattır” ifadesi kulağa çok tanıdık geliyor. İki kilo fazlası olan, ırkından dolayı baleye uygun bir vücut tipi olmadığını iddia eden, aşırı derecede dışa dönük ve utangaç tiplerin kendini değiştirmek için uğraştıkları ve içindeki sanatçıyı ortaya çıkarmak adına gösterdikleri çaba takdire şayan!




Fame şarkısını seslendiren Carmen rolündeki Stephanie Rojas’ın hikayesi ise ilgi çekti. Şöhret olmayı isteyen Carmen, okulu bırakıp Los Angeles’a göç ediyor. Mezuniyet döneminde bedbaht halde arkadaşlarının yanına dönen Carmen, kendisine aşık olan adamın parasını da çaldıktan sonra aşırı dozdan hayatını kaybediyor. Mezuniyet töreninde onun yazdığı şöhrete kavuşan o ölümsüz eserle veda eden arkadaşları, şov sonunda kader dediğimiz seçimlerimiz ve hepimizin hayatın akışında mutlaka yaşamamız gerekenleri ve almamız gereken dersleri hepimizin kulağına küpe oluyor.

Yıldız dolu metro!

Zorlu PSM’deki müzikal bittikten sonra Osmanbey’de konaklayan müzikal ekibi oteline metro ile geçti. Gruba, soruları üzerine şehirdeki eğlence mekanlarını ve Türk yemeklerini tavsiye ettim. Molly McGuire (utangaç ve tatlı Serena) ile Duncan Smith (Alman asıllı müzik öğretmeni Mr. Sheinkopft) Türk seyircisinin enerjisinin bir başka olduğunu söyledi.


Devami...