Etiketlenen üyelerin listesi
Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor
Hybrid View
-
21.Haziran.2022, 07:10 #1
- Üyelik tarihi
- 05 Ağustos 2016
- Mesajlar
- 148,693
- Tecrübe Puanı
- 157
Kuraklığa dayanıklı çeşitler çoğaltılmalı
Önder Yılmaz -TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesindeki “Sosyal Kooperatifçilik Kapsamında İsrafın Önlenmesine Alt Komisyonu” Türkiye’de gıda tasarrufu için harekete geçti. Komisyon Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Belma Satır’ın başkanlığında yürütülen çalışmalar ekseninde dünyanın en iyi 10 şefinden biri olan Ebru Baybara başta olmak üzere alanında uzman akademisyenler, girişimciler ve “Topraktan Tabağa” sosyal girişimiyle başarıya ulaşan Kayapınar Kaymakamlığı, TBMM’de “gıda tasarrufu”yla ilgili sunum yapacak. Eski Kayapınar Kaymakamı Ünal Koç, halen Kayapınar Kaymakamı olan ve Belediye Başkanvekili Arif Karaman, Ebru Baybara, Prof. Dr. Binnaz Zeynep Zaimoğlu, Prof. Dr. Şule Orman ve Gökhan Sivaslı gıdanın geleceğine ilişkin bilgi verecek. Diyarbakır, Mardin, Urfa’da yetişebilen Anadolu’ya has “Sorgül” adlı yerel buğday tohumunu yeniden keşfederek yaygınlaştıran Mardinli şef Ebru Baybara, Alt Komisyonu’nun Diyarbakır’daki son toplantısında konuştu. Kuraklık nedeniyle başta buğday olmak üzere yerel ürün çeşitlerinin çoğaltılması gerektiğini belirten Baybara, “Diyarbakır’da, Mardin’de, Urfa’da buğday çok önemli bir ürün, sağlıklı gıdaya ulaşabilmek için yerel çeşitleri çoğaltmak adına adım attık. BM Gıda Tarım Örgütü, fon ve eğitim desteği verdi. Eğitim desteğiyle bir tarım projesi yaptık” dedi. Baybara, Sorgül buğdayına ilişkin şu bilgileri verdi:
‘Çok özel bir buğday’
“Kuraklık stresini aşan çok özel bir buğday, durum buğdayı. Tahlilleri yapıldı, 15.4 bitkisel proteine sahip olduğunu, glütenin de ölçülemeyecek kadar az olduğunu gördük. Bu gerçek, dünyada hepimizin konuştuğu ‘Gerçek bir durum buğdayı aslında İtalya’dan çıkar’ tezinin karşılığını ‘Aslında en iyi buğday Diyarbakır ve Mardin’den durum buğdayı buradan çıkıyor’ şeklinde ortaya koyduk. Çünkü iklim bunu gerektiriyor, biz bunu çoğaltma yoluna gittik ve bu sene 5. yılda 4300 dönüm arazide 33 çiftçinin demonstrasyon alanında bu projenin hasadını yaptık. Süreç içerisinde sulama maliyetlerinin ne kadar düşük, kültürel mücadelenin ne kadar önemli olduğunu gördük. Daha az sulama yapılıyor, daha az gübre kullanılıyor, tarım girdi maliyetleri düşük. Biz bu yerel çeşitlerin özellikle kuraklıktan etkilenmediğini gördük.”
‘Model olmalı’
Toprağın zenginleştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Ebru Baybara, “Topraktan Tabağa” ve “Topraktan Toprağa” projeleriyle pazarlarda atılan ürünlerin önce ayrıştırıldığını, işe yarar olanların mutfağa dönüşünün sağlanıp, konserve yapıldığını anlattı. Baybara, kullanılamaz haldeki gıda ürünlerinin ise kompost gübre haline getirilerek organik olarak toprağa tekrar karıştırıldığını söyledi. Diyarbakır’da geliştirilen bu modelin “Türkiye modeli” olması gerektiğini dile getiren Baybara, “Herkesin her gün pazarlarda gördüğü bu atıklardan ne yapılabileceği noktasında küçük bir modeli, ilgilerin desteği ile büyüterek bütün ülkeye yayabileceğimize inanıyoruz” diye konuştu. Baybara ve diğer destekçilerin geliştirdiği modelin Türkiye’ye yaygınlaştırılması için yöntem tespitinde bulunacak.
Devami...