Etiketlenen üyelerin listesi
Toplam 1 adet sonuctan sayfa basi 1 ile 1 arasi kadar sonuc gösteriliyor
-
08.Mayıs.2020, 07:54 #1
- Üyelik tarihi
- 05 Ağustos 2016
- Mesajlar
- 148,693
- Tecrübe Puanı
- 157
Yoğun bakımdaki hastalar azalıyor
Kovid-19’a karşı verilen mücadelede Ankara’nın yükünü omuzlayan Ankara Şehir Hastanesi, pandemi sürecinde kapılarını Milliyet’e açtı. 4 bini doktor yaklaşık 11 bin sağlık çalışanıyla kovid-19’a karşı yoğun mücadele veren Ankara Şehir Hastanesi’nin yoğum bakımlarından sorumlu Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Sema Kultufan Turan ve Prof. Dr. Seval İzdeş yaşadıklarını Milliyet’e anlattı.
Ocak sonunda Çin’deki salgının dünyaya yayılmasıyla birlikte Bilim Kurulu’nun kararıyla tüm hastanelerde, “pandemi yoğun bakımları” ve “pandemi servisleri” açıldığını belirten Turan, bunun için öncelikle, “pandemi kuleleri (şehir hastanesindeki bloklar)” belirlediklerini söyledi. Aynı kulenin içinde ayrıca pandemi servisleri de belirlendiğini aktaran Turan, pek çok yoğun bakım alanını negatif basınçlı alan haline getirdikleri bilgisini verdi.
‘Ağır bir süreçti’
Özellikle enfeksiyon hastalıkları ve dahiliyede servis sayısını artırdıklarını ifade eden Turan, şunları söyledi:
“Beraberinde yoğun bakım yatak sayısını artırdık bu kulelerde. Hastaları direkt belirlenen o kulelere devrederken, o kulede yatmakta olan hastaları ise diğer alanlara çektik. Hazırlanma süreci de çok komplike, ağır bir süreçti. Diğer kovid dışı alanları hazırladık. Hiçbir hastanın mağduriyet yaşamaması için her türlü gayret gösterildi. Çalışma listeleri hazırlandı. Bilim Kurulu’nun dışında il pandemi kurulları var, bir de hastane pandemi kurulları var. Hastaneler hastane bazlı kendi pandemi kurullarında, kendi hastanelerine özel spesifik kararlar aldılar.”
‘Panik havası vardı’
18 Mart’ta şüpheli vakaları kabul etmeye başladıklarını kaydeden Turan “İlk günlerde bir panik havası vardı. Herkes hafif ateş ve boğaz ağrısında bile ‘Acaba kovid miyim?’ dedi. Bu nedenle acil çok yoğun çalıştı. Çok fazla hasta girişi oldu. Orada çok dikkatli davranıldı. PCR testi sonuçları, laboratuvar verileri, klinik semptomlarına göre bir ayırım yapıldı. Tedavi ona göre başladı.”
Bu süreçte en fazla kovid-19 hastasına Ankara Şehir Hastanesi’nin baktığını belirten Turan, “Büyük bir hastaneydik. Fiziki şartlarımız çok uygundu ve hasta sonuçlarımıza baktığımızda da başarılı olduğunu görüyoruz. Hatta ülke ve dünya genelinden bir tık daha iyiyiz” ifadelerini kullandı.
Hayatını kaybeden hasta oranlarında ülke ve dünya geneline göre daha iyi konumda olduklarını vurgulayan Turan, “Çünkü hastanemizde fiziki koşullar nedeniyle yoğun bakım anlayışı üst seviyede. Çünkü negatif basınçlı odalarımız var. O odalarda birebir hasta takibi yapan hemşirelerimiz var. Malzeme, ilaç da yeterli” diye konuştu.
‘Seferberlik gibiydi’
İlk günlerde tüm sağlık çalışanları gibi kendilerinin de tedirginlik yaşadığını belirten Turan, “Motivasyonumuzu yüksek tuttuk. Birlikte konuşarak, birbirimizi anlayarak, birbirimizi destekleyerek, yorulduğunu fark ettiğimize biraz dinlenme fırsatı vererek, karşılıklı iyi niyetle bu süreç geçti. Tabii ki dinamik genç bir ekip var. Hemşiresinden sağlık personeline doktoruna kadar herkesin birbirini motive ettiği bir dönemi yaşadık. Herkes bütün ikincil hırslarını kenara bıraktı. Sadece bu amaç için hizmet etti. Bir seferberlik durumu gibiydi gerçekten” değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 olanların yüzde 80’inin “asemptomatik” taşıyıcılardan oluştuğunu, bu kişilerin hastalığı hiçbir klinik semptomu göstermeden geçirebildiğini vurgulayan Turan, “Daha sonrasında yüzde 20’lik bir dilim var ki klinik semptom veren ama hastalığın ciddiyeti orta seviyede olan... Bunun yüzde 15’i hastanede servislerde takip edilen, yüzde beşi de gerçekten ağır tablo geçirip yoğun bakımda takip edilenler... Yüzde beşlik ağır geçiren hastalarda viral yükün yüksek olduğunu biliyoruz” bilgisini verdi.
‘Şimdi daha rahatız’
Prof. Dr. Seval İzdeş, ilk günler çalışma saatlerinin daha yoğun olduğunu belirterek, sürece ilişkin şunları söyledi:
“İlk günler biraz uykusuz kaldık. Evimize zor gittik. Şimdi daha rahatız. İlk başlarda aileyle ilgili bir tedirginlik oldu ama sıkıntı olmadığını zamanla görünce herkes rahatladı. Burada ekip de ilk başta önce çok korktu. Fakat daha sonra hiç kimsenin koronavirüsle enfekte olmadığı görülünce herkes rahatladı. Ama tedbirleri elden bırakmıyoruz. Enfeksiyon Kontrol Komitesiyle birlikte her şeyi bir düzene oturttuk. İçeride eskiden yaptığımız hiçbir şeyi şimdi yapmıyoruz. Daha tedbirli çalışıyoruz. İçeride bazen çay, kahve içebilirdik şimdi içmiyoruz. Maskelerimizi hiç indirmiyoruz. Daha değişik bir alanda soyal mesafeyi koruyarak bir şeyler yiyip içebiliyoruz. Maskemiz, bonemiz hiç çıkmıyor. Her gün kıyafetlerimizi burada yıkatıyoruz. 90 derecede. Eskiden evimize götürebilirdik. Bunun gibi tedbirlerle çalışıyoruz.”
Normalleşme raporu hazırlanıyor
Turan, pandemi sürecinin başında yoğun bakımların dolduğunu ifade ederek, “Bütün yoğun bakımlar doluyordu. 14 yoğun bakım var, her birinde 16 hasta var. Bunların hepsi doluydu. Hasta yatış hızı ilk günlerde daha fazlaydı ama 10 gündür aşağılara doğru indi” dedi. Bir taraftan hastanede görevini sürdüren diğer yandan da Bilim Kurulu’na katılan Turan, “Orada tüm litaratürü tartışarak bir rehber hazırlamaya çalışıyorsunuz. İnanın Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı rehber çok kaliteli bir rehber. O rehberde her türlü detay var. En ince ayrıntıya kadar bilgileri sunuyoruz. Önümüzdeki süreçte de normalleşmeyle ilgili rehbere bir şeyler eklenecek. Bilim Kurulu’nun alt grupları var. Halk sağlığı ve Toplum Sağlığı grubu... Bu ikisinin ortak çalıştığı, normalleşme süreciyle ilgili rapor hazırlanıyor. Bilim Kurulu’nda rapor değerlendirilip onayladıktan sonra sunulacak” diye konuştu.
Devami...