‘Sakin ve kontrollü davranmak gerek’

https://i2.milimaj.com/i/milliyet/75...1868eede1a.jpgEvlerden çıkamayan 20 yaş altı grup ile ebeveynleri zor günler geçiriyor. Sıkıntıdan kurtulmak isteyen çocuklar ilk fırsatta dijital oyunlara sarılıyor. Uzmanlar ise, “Ebeveynler iki saat Twitter’da, üç saat Instagram’da, beş saat televizyon karşısında kendi dünyalarına çekilmiş vaziyetteler. Anne ve babalar önce dönüp kendilerine bakacak. Kendilerinin ne kadar hobi geliştirdiklerini, çocuklarıyla ne kadar ilgilendiklerini ve kaliteli zaman geçirdiklerini sorgulayacaklar” uyarısında bulunuyor.

Yapılması gerekenler
Koronavirüs salgınına önlem olarak 20 yaş altı genç ve çocuklara sokağa çıkma yasağı getirilmesinin üzerinden neredeyse bir ay geçti.

3 Nisan’da açıklanan karar sonrası evden çıkamayan milyonlarca çocuk ve genç, dijital oyunlardan başlarını kaldıramaz duruma gelirken, süreç en çok da hiperaktif bireyler ile aileleri için sıkıntılı geçiyor. Birçok aile, bu durumda ne yapacağını bilmezken, uzmanlar ise oyun bağımlılığı riski ve çouklarda ortaya çıkabilecek psikolojik sorunlara yönelik yapılması gerekenleri Milliyet aracılığı ile aktardılar.
Çocuk gelişme uzmanı Bora Küçükyazıcı, sokağa çıkma yasağı sürecinde çocukların dijital cihaz ve oyunlara yönelmesinin en büyük sorumlusunun ebeveynlerin davranış modeli olduğunu belirtirken, “Maalesef anne ve babalar bu dönemde çocuklarından öylesine koptular ki, izolasyon nedeniyle evde kalan 20 yaş altı grup, günde 10 saatten fazla dijital oyun oynayıp, Youtube ve sosyal medyadan başını kaldırmıyorlar. Okul çağındaki çocuk ve gençler çevrimiçi derslerini takip ettikten sonra, anne ve babalarıyla vakit geçirmeden, aile içi paylaşım olmadan sadece tablet ve bilgisayarda ‘takılıyorlar.’ Anne ve babaların, süreçten yılmış olduklarını biliyor ve gözlemliyoruz” dedi. Ebeveynler ne yapacaklarını bilmediğinin altını çizen Küçükyazıcı, asıl sorunun ebeveyn yaklaşımından kaynaklandığının altını çizerek şu uyarıları sıraladı:

‘Kendinize bir bakın’

“Aman gürültü olmasın, aman çocuğum sussun, otursun’ derdinde olan aileler, ne yazık ki süreçte tamamen ‘salmış’ durumdalar. Hiçbir çocuk eline tek kitap almıyor, çocuklarla anlamlı akşam faaliyeti yok. Ailelerde kaliteli zaman geçirmek adına derman kalmamış durumda. Bu durum pimi çekilmiş bir bombadan farksız. Ebeveynlerin de psikolojisi sarsılmış durumda.
Çocuğu ile beraber kaliteli zaman geçirmesi, hobilere zaman ayırması gerekirken, ebeveynler, iki saat Twitter’da, üç saat Instagram’da, beş saat televizyon karşısında kendi dünyalarına çekilmiş vaziyetteler. Anne ve babalar önce dönüp kendilerine bakacak. Kendilerinin ne kadar hobi geliştirdiklerini, çocuklarıyla ne kadar ilgilendiklerini ve kaliteli zaman geçirdiklerini sorgulayacak. Baba eline kumanda almış çocuğuna, ‘Dersini çalış’ diyor. Böyle bir dünya yok!”

‘Stres ve kaygılarınızıçocuğa yansıtmayın’

Pedagog Dr. Melda Alantar, çocukların uzun süre sosyal yaşamdan, okuldan arkadaşlarından ayrı kalmalarının doğalarına aykırı bir durum olduğunu belirterek, yapılması gerekenleri şöyle anlattı:
“Aileler ev içinde esnek ancak süreklilik gösteren programlar hayata geçirmeliler. Günleri mutlaka belli zaman dilimlerine ayırarak yaşamalısınız. Dijital oyun ve cihazlarla olan sürenin sınırlandırılması gerekçeleriyle sakince anlatılmalı. Çocuğa, uzun süre bilgisayar oyunu veya telefonda vakit harcamanın sağlıklı olmadığına dair bilgiler de bizzat dijital ortamda üzerinden aktarılabilir.

Dijital oyun kısıtlaması getirirken, farklı alternatifler sunmanız gerekiyor. Hiperaktif çocuklar için mutlaka evlerde minderlerden de faydalanarak, hareketli oyunlar ve fiziksel aktiviteler yaptırılmalı. Gerekirse salondaki eşyaların yeri değiştirilip, hiperaktif çocuklar için, mini spor sahası oluşturulmalı. Çocukların mutlaka enerjilerini boşaltmaları gerekiyor. Anne ve babaların pandeminin neden olduğu stres ve kaygıyı çocuklarına yansıtmaması püf noktası. Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirmeden, alternatif, ilgisini çekecek etkinlik sunmadan iletişim kurmanız zorlaşır. Ebeveynlerin bu dönemde çok sakin ve kontrollü davramaları gerekiyor.”

YARIN: En sıkıntılı grup ergenler




Devami...