Korona ile Anadolu geleneğini hatırladık
https://i2.milimaj.com/i/milliyet/75...0bf8a69648.jpgKoronavirüse karşı ev karantinası özellikle kentleşme ile birlikte unuttuğumuz “eldeki malzemelerle doğal ve sağlıklı gıdalar üretme, evsel atıkları yeniden değerlendirip kullanma” geleneğini de hatırlamamızı sağladı.
Doğal yaşam ve üretim, sıfır atık ilkesiyle ev ekonomisi üzerine eğitim veren uzmanlar korona günlerinde evde zamanın nasıl değerlendirilebileceğine ilişkin deneyimlerini Milliyet’e aktardı.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nden Güneşin Aydemir, “Kendi karantinamızı sağladığımız bugünlerde, farkına vardığımız şey, doğaya dönülmesi gerektiğini fark etmemiz oldu. İlk aşamada ekmek, yoğurt, peynir, sirke, turşu gibi ürünlerin üretiminin başladığını görüyoruz. Büyükşehirlerde insanlar balkonlarında ya da özellikle apartman sakinleri ile bir araya gelinerek teras bostanı oluşturmalı” dedi.
Sağlıklı besin üretimini 2004’ten beri sürdüren Şule Gögercin de, “Evde kefir, ekmek, makarna, yoğurt, peynir ve temel sebzeleri üretiyorum. Ekşi mayayla yaptığım ekmeğin sofraya gelişi için 3 gün gerekiyor. Evinde ekmek yapanlar olarak kurduğumuz ‘Kollektif Fırın Topluluğu’ aracılığıyla, eğitim veriyor, evde üretime dikkat çekmeye çalışıyoruz” dedi.
Bir teknoloji şirketinde çalışırken istifa ederek, “Doğada Hayat Var” girişimiyle yaşam biçimini değiştiren Çiğdem Yılmaz ise, evde yapılabileceklerin kısıtlı olmadığını herkese göstermek için kendi markasını kurdu. Yılmaz, “Her ürün birbirinin malzemesidir. Atık çıkarmak için değil, bundan daha fazla ne üretebilirim diye bakıyorum. Karbonat, sirke gibi ürünleri ev temizliğinde kullanıyorum. Bu, şehirleşmeyle birlikte unuttuğumuz bir Anadolu geleneği” ifadelerini kullandı.
Devami...